Her yazımda anımsatmak istiyorum. Toplum olarak nasıl yönlendiriliyoruz? Bilgiye dayalı mıyız? Yoksa bir kişinin söylediği cümleye inanıp mı hareket ediyoruz?

Hangi kelime veya sözcük olursa olsun, öncelikle onun kavramının ortak anlaşılması şart. Bu konuda negatif düzeylerde olduğumuzu geçen hafta paylaşmaya çalıştım. Böyle olunca da cümleler de anlaşılamaz. Bunun yanında böyle söylüyorlar da hangi kanıta dayalı diye sorgulayan da olmuyor. 

Bu bağlamda bilgiye dayalı değil de dedikoduya dayalı bir toplum olunuyor. 

Bu konu hepimiz için geçerli. Lütfen ben böyle değilim diye düşünmeyin.

Şöyle değerlendirebilirsiniz. Bir karar verirken neye göre karar veriyorsunuz? Nesnel bir konu var. Örneğin, evinize dış kapı yaptıracaksınız. Bu kapı bir standarda göre yapılır değil mi? Bu standard bilinmeden kapı yapılırsa o dış kapıdan evinize buzdolabı sokamayabilirsiniz?

Yağmur yağar. Yağmur sırasında yere düşebilecek su miktarı değerlendirilir (metrekareye şu kadar gibi). Yollar yapılırken bu bilgiye göre önlemler alınır. Yol kenarlarına kanallar yapılır. Bu kanallar demir veya dayanıklı metal ızgaralarla kapatılır. Yollardan arabalar ve insanlar geçer. Bilgiye dayalı yapılaşma olursa yağmur yağdığında oluşan sel suları insanlara ve arabalara zarar vermez. Bilgiye dayalı önlemler alınıyor mu? 

Yollar yapılıyor. Ardından sürekli kazılıyor. Yeniden bir şeyler yapılıyor. Belli ki yol yapılırken bilgiye dayalı olunmadığı için gerçek hayatta sorun yaşanıyor. Tekrar kazılıyor ve düzeltmeler yapılıyor. Belediyelerin Web Sitelerinde her yol öyküsü diye başlıklar altında bu onarımlar kronolojik sırayla yazılabilirse bilgiye dayalı toplum olarak değerlendirebiliriz. Ancak görüyor ve yaşıyoruz. Sürekli düzeltme yapılıyorsa bu düzeltmelerin sayısı uygulamaların kalitesinin göstergesidir. 

Çok ilginç bir olayla karşılaştım. Sizlerle paylaşmak istiyorum. Çıkarılacak sonuç hakkında kararımı veremedim. Yorumu size bırakıyorum. 

Türk Hava Yollarından 8 Kasım 2018 de Denizli-İstanbul ve İstanbul-Yurtdışı bir bilet aldım. Sürekli saatleri değişiyor. Onay için uyarı geliyor.  Buraya kadar tamamdır. Bilgilendiriliyor ve onaylıyorum.

Ancak son uyarı çok ilginç oldu. Değişiklikte Denizli-İstanbul (Atatürk havalimanı) arası için kalkış 6.00 varış 7.25 yazıyordu. Dolayısıyla 1 saat 25 dakika süre veriliyor. Bu konuyu uyardım. 50 Dakikalık yol neden 1 saat 25 dakika olarak yazılıyor diye… Müşteri temsilcisi isterseniz iptal edebilirsiniz dedi. Bu yanıt aramızdaki elektriği yükseltti. Nasıl böyle bir öneride bulunabilirsiniz? Toplantım var ve başka gidiş alternatifi de bulunmamakta diye yanıt verdim. Onayladım. 

Ancak sürede bir hata olmalı bunun için tekrar onay isteyebilirsiniz lütfen sorabilir misiniz? diye ısrar edince, sordu. Yanıt aynen şöyle: “Hava muhalefeti olabilirmiş bu nedenle böyle yazılmış” dendi. İnanılır gibi değildi. Dünyanın hiçbir havayolunda bu şekilde yanıt verilemez, 3.5 ay önce hava muhalefeti nedeniyle süre uzun yazılmış diye bir ifade olamaz diye belirttim. Tekrar isterseniz iptal edebilirsiniz diye yanıt alınca, uzatmadım. (Ancak bu açıklamayı çok sayıda insanın kabul edeceğini de düşünmemeden edemiyorum…)

Bu konuşma konusunda yanlış anlaşılma varsa ve bu benden kaynaklanıyorsa kayıtlar incelenebilir. Ancak olacak iş değil… Canımızı emanet ettiğimiz Türk Hava Yollarında (ki ben THY’ye güvenirim) bu şekilde değerlendirmeler oluyorsa gerçekten bir durum değerlendirilmesi yapılmalı…

Bu nedenle kalite ve bilgiye dayalı veya bilgi temelli toplum ilişkisinin önemli derecede anlamlı yüksek olduğuna bu yazımda dikkat çekmek istedim.

Ancak bu konuda hemen hepimizin bilgiye temelli hareket etmediğimizi söyleyebilirim. SWOT analizi yapılacak olursa en zayıf yönlerimizden birisi olarak yazılmalı. Bunun için ne yapılacaksa strateji belirlenmeli ve yol çizilmeli. Eğitim, eğitim, eğitim ve öğrenme kapasitesi konusu merkezde olmalı… 

Üniversite giriş sınavlarındaki durumlara da dikkat edilirse strateji belirlenmesinde halen “bilgiye dayalı veya bilgi temelli toplum” olma durumunun değerlendirildiği söylenebilir mi?

İyi bir hafta dileklerimle,  

Sevgi ve Saygıyla kalın.