Kalite uygulamaları nasıl öğrenilir? Veya nasıl öğretilir?
Aslında “öğretmek” fiilinin artık kullanılmaması gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle dünyada öğretme anlamındaki “teaching” yerine öğrenme anlamındaki “learning” daha yaygınlaştı. Çünkü siz eğitici olarak ne anlatırsanız anlatın, öğrenci kendi istediği kadarını öğreniyor. Dolayısıyla eğitim kurumlarında öğrencilerin öğrenme becerilerinin geliştirilmesi şart.
Ülkemizde üniversitelere gelen lise mezunlarının halen öğrenme becerilerinin gelişmemiş olduğu gözleniyor. Bunun, ülkemizdeki eğitim-öğretim sisteminden kaynaklandığı söylenebilir. 22 yıllık üniversite akademisyenliğinde bunu fark etmiş durumdayız. OECD değerlendirme sonuçlarıyla da kanıtlanmış durumda. Çoğunluğu ezberci olan gençler…
Eğiticilik de değişti. “Ben anlatmıştım.” ifadesi geçerli değil. Halen bu ifadeyi kullanan eğiticiler var. Anlatmak yeterli değil. Bunun bilincinde olan öğretim üyeleri çeşitli şekillerde interaktif yöntemlerle öğrencilerin öğrenmeleri için çaba gösteriyorlar. Ancak öğrenciler liseden öyle geliyorlar ki amaçları öğrenmek değil, kendilerine verilen kısa notları ezberleyip geçmeyi hedefliyorlar. Kitap alıp okumak ve yorum yapmak istemiyorlar…
Birkaç kez paylaşmış olduğum gibi, yaklaşık 1982 yılından itibaren tıbbi laboratuvarlarda kalite yönetimi ile uğraşmaktayım. Amacı sizlerden alınan materyallerde yapılan laboratuvar test sonuçlarının güvenilir olmasıdır. 1998’den itibaren de Türkiye’de bu alanda kalite yönetiminin yaygınlaştırılması için yaklaşık yılda veya iki yılda bir çeşitli kurslar düzenledik. Hemen hepsinin bilimsel sorumluluğunu yürüttüm.
Son yıllarda teknik uzman göreviyle çeşitli tıbbi laboratuvarlara denetçi olarak gitmekteyim. 1998’den itibaren eğitimlerimize katılmış kişilerin anlatılan her şeyi öğrenemediklerini de fark etmiş durumdayım. Onlar da öğrenmek istediklerini öğrenmişler. Asıl ilginç tarafı, “neden bize yapmamız gerektiğini anlatan kılavuzlar hazırlanmıyor, hazırlasalar da biz doldursak…” ifadelerini almamız.
Bu gerçekler ışığında günümüzde “öğrenme” ifadesinin daha ön plana geçtiği her yerde vurgulanmalı ve ilköğretimden itibaren öğrenme becerilerinin geliştirilmesine odaklanılmalı. Bu nedenle “Kaliteli uygulamalar nasıl öğrenilir?” ifadesini kullanmak daha uygun görünüyor.
Evet, öğrenmek kişinin sorumluluğunda. Bunun için önce aşağıdakileri yerine getirmemiz gerekiyor:
- Bilgisayar okuryazarlığı bilgi ve becerilerini kazanmak ve yetkin olmak
- İngilizce’yi okuyarak anlama becerilerini kazanmak (Bu önemli, çünkü Türkçe anahtar sözcükleri içeren bir kaynak henüz oluşturulamadı)
- İnternet’i kullanmak
- İnternet’teki tarama motorlarını etkili ve verimli kullanma bilgi ve becerilerini kazanmak (Bu önemli, İnternet’te doğru bilgiye erişemiyorsanız; dedikodu, yanlış bilgiler veren siteleri tercih ediyorsanız; kanıta dayalı tarama yapamıyorsunuz demektir. Bunun için yukarıda bahsedilen kadar İngilizce bilmeniz gerekiyor.)
Google tarama motoruna “kalite yönetimi” ve “quality management” diye ayrı ayrı yazdım ve tarattım. Birincisinde 3 600 000 site, ikincisinde 225 000 000 site listelendi. Gerçek bilgiyi öğrenmek için bu sitelerden en yararlı olanının seçilmesi temel şart. Bunun için de uygun siteleri seçmek için dünyada ve Türkiye’de güvenilir kurum ve kuruluşlar bilinmeli.
Eğiticiler bu aşamada yardımcı olmalı. Hangi sitenin daha güvenilir olduğu konusunda bilgi verebilmeli.
Öğrenciler de bu sitelerdeki bilgileri öğrenmeli. Sonra öğrendiklerini eğiticiyle tartışarak kendisine yol çizebilmeli.
“Kaliteli uygulamalar nasıl öğrenilir?” örneğiyle “Günümüzde kaliteli eğitim nasıl olmalı?” sorusuna birlikte yanıt bulmaya çalıştım.
Eğitim, eğitici ve öğrenci arasında bir sözleşme olarak ele alınmalı. Her iki taraf da kendisine düşeni yerine getirmeli. Bu eskiden de böyleydi, şimdi de böyle. Ancak şimdi büyük değişimler var. Öğrenciye her şeyin anlatılması gerekmiyor. En iyi kanıtı bulması için önderlik gerekiyor. O kadar çok kaynak var ki! Öğrencinin bu kaynakları doğru kullanması bu yapılan sözleşmenin kalitesine dayanır.
Kendisini günümüze uyarlamayan eğitici ve sadece kendisine anlatanı ezberlerim düşüncesindeki öğrenciyle kaliteli eğitim olamayacağı akıldan çıkarılmamalı…
Haftaya görüşmek üzere,
Saygı ve Sevgiyle kalın…