Eski ramazanlarda, şairler, yazarlar geceleri bir yerde toplanırlar, şiir okur, sohbet ederlermiş. Cenap Şahabettin’e sormuşlar : “Yazarlarımızdan hangisinin imzasına daha çok değer verirsiniz.” Cenap Şahabettin tam karşısında oturan ve o tarihte Dainler Vekili olup, paraları imzalayan Hüseyin Cahit’e bakarak : “ Muharrirlerimizin cümlesi sağ olsunlar, ama Allah, Hüseyin Cahit’in imzasını cebimden eksik etmesin!” yanıtını vermiş. Edebiyatçıların özgün davranışları, sözleri ve uygulamaları olagelmiştir. Bunlardan çok ilginç olan birisi de Halide Edip Adıvar’a aittir. Halide Edip, matematik öğretmeni Salih Zeki Beyle evlenmiş. Daha sonra anlaşamamışlar ve boşanmışlar. Halide Edip bu kez Adnan Adıvar ile evlenmiş. Salih Zeki, Halide Edip’in kendisine imzalayıp verdiği “Seviye Talip” adlı romanını yitirmiş. Salih Zeki, Doktor Kadri Paşa’ya rica etmiş. Bu kitabı tekrar imzalaması için Halide Hanıma ricada bulunmasını istemiş. Başkasıyla evli olmasına karşın Halide Edip, eski kocasını kıramamış ve : “Hocam ve Kocam Salih Zeki’ye” diyerek kitabı imzalamış. Kadri Paşa ile eski kocasına göndermiş.