ÇOCUKLARIMIZ KİMİN ÇOCUKLARI

İlk ismini Mustafa Kemal den ve dedesinden alan oğlumuz Av. Kemal Gökay Çelik, Doğay kızımızla evlendiler. Binlerce kilometre uzaktan ve yakından katılanlara teşekkürlerimizi, şükranlarımızı sunuyoruz. Bu mutlu günde çağrı yapamadığımız dostlarımızın hoşgörülerine sığınıyorum. Evlatlarını evlendirenler mutlaka bu kusurumuzu, eksiğimizi anlayışla karşılayacaklar ve bizi bağışlayacaklardır.

Aile; insanlığın, toplumların kutsal bir kurumu. Bu kutsal kurum evlilik bağı ile hukuksal ve toplumsal bir anlam kazanıyor.

Belki de her evlilik BİR SONUN BAŞLANGICI.

Lübnan asıllı ressam, şair, filozof, yazar KHALIL CIBRAN dizelerinde hayatı, çocukları öyle bir irdeliyor ki bu satırların arasına sonsuza kadar gizlenmek geliyor insanın içinden.

Geçmişten CIBRAN günümüzden ise Fatih Tosun dizeleriyle böyle günlerde insanı sonsuzluktan alıp bir başka bilinmeze sürüklüyor.

Gibran dizelerinde;

Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil,
Onlar kendi yolunu izleyen Hayat’ın oğulları ve kızları.

Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler
Ve sizinle birlikte olsalar da sizin değiller.
Onlara sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil.
Çünkü onların da kendi düşünceleri vardır.
Bedenlerini tutabilirsiniz, ruhlarını değil.
Çünkü ruhlar yarındadır,
Siz ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz.
Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama sakın onları
Kendiniz gibi olmaya zorlamayın.
Çünkü hayat geriye dönmez, dünle de bir alışverişi yoktur.
Siz yaysınız, çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar.
Okçu, sonsuzluk yolundaki hedefi görür
Ve o yüce gücü ile yayı eğerek okun uzaklara uçmasını sağlar.
Okçunun önünde kıvançla eğilin
Çünkü okçu, uzaklara giden oku sevdiği kadar
Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever.

“OKÇU” Başını dimdik tutarak kalan yayı ne kadar sever, ya da YAY başını ne kadar sürece dimdik tutmaya devam eder.

Bilinmez…

Geçmişten geleceğe taşındığı gibi taze OK lar hayata düşmeye başladıkça, YAY eskiyecek, düşlerinde bile göremediği yarınlara ulaşamadan başı öne düşecektir…

Düşlerimizde bile göremeyeceğimiz YARINLARIMIZI çocuklarımıza emanet ediyor,

Tutamadığımız ruhlarını kendilerine bırakıp bedenlerini şimdiye kadar bekli de anlayamadığımız, tadamadığımız hasret ve sevgiyle kucaklıyor,

Onları önce birbirlerine sonra yaşayamadığımız yarınlarımızla birlikte başka YARINLARA EMANET EDİYORUZ.

Not: Bu yazıyı Biricik Kızı Ezgi’yi, Barış Gürbüz ile hafta sonu Tarsus’da evlendirecek olan Nuri Yalaz dostum, kardeşimle de paylaşmak istedim.