Televizyon dizilerine bağımlı hale getirilen memleketimizde son zamanlarda tarihi diziler iş yapmaya başladı. Bunlardan “Muhteşem Yüzyıl” adlı dizi […]

Televizyon dizilerine bağımlı hale getirilen memleketimizde son zamanlarda tarihi diziler iş yapmaya başladı. Bunlardan “Muhteşem Yüzyıl” adlı dizi Kanuni Sultan Süleyman dönemini, saray entrikalarını anlatıyor. Dizinin son bölümleri epey dramatik. Kan, gözyaşı, öfke, iktidar kavgası, evlat katli vs.. İzleyicileri ekrana kilitliyor.

Şair de olan Kanuni ve Şeyhülislam Ebussuud Efendi’ye dair bir fıkrayı burada size aktaralım:

Kanuni Sultan Süleyman, sarayın bahçesindeki armut ağaçlarını kurutan karıncaların öldürülmesi için Şeyhulislam Ebussuud Efendi’den şu beyitle fetva istemiş:

“Dırahta ger ziyan etse karınca

Zararı var mıdır ânı kırınca”

(Yani ürünlere zarar veren karıncaları öldürmekte şer’an zarar var mıdır?)

Ebussuud Efendi,bir beyitle cevap vermiş:

“Yarın Hakk’ın divanına varınca
Süleyman’dan hakkın alır karınca”

Karıncanın hakkını bilemeyiz ama son bölümlerde izlenildiği kadarı ile boğdurduğu Şehzade Mustafa’nın hakkını nasıl ödeyeceği merak konusu..

* * *

Kanuninin bu iddialı hak, hukuk, kanuni halleri epey fıkraya konu olmuştur. Onun bu “Kanuni” sıfatında bizce bir hayli ironi yüklüdür. İşte o fıkralardan biri daha:

 

İstanbul’da kenar semtlerden birinde oturan yaşlı bir kadın, padişahın huzuruna çıkmak istediğini saraydaki görevlilere bildirmiş. Bunun üzerine sultanın karşısına çıkarılmıştı. Yaşlı kadın:

Evinin soyulduğunu ve bu olaydan padişahın sorumlu olduğunu söyleyerek, şikayette bulunur. Bunun üzerine hiddetlenen Kanuni:

-Bana bak kadın, sen niçin bu kadar derin uyku uyudun da evinin soyulduğunu duymadın? deyince, yaşlı kadın:

Padişahım! Kusura bakma, biz seni uyanık bilirdik, onun için evimizde rahat uyuyorduk der. Bu cevap üzerine Kanuni mahcup olarak:

-Haklısınız diyerek, kadının çalınan mallarının bedelini kendi malından öder.

***

Yerel seçimler sürecinde ortalık iyice gerildi. Kasetler, dinleme kayıtları, iddialar, çocuklar, oğullar, kutular.. Ortalık toz duman.. 30 Mart Yerel seçimleri sonrası sevinen taraf kim olacak merak ediliyor. Sevinme deyince aklımıza geldi. Aşağıdaki poitik fıkra ile bu light yazımızı sonlandıralım değerli okurlarım:

 

Bir ülkede, bir gün başbakan ve muhalefet partisinin lideri aynı helikopterde gezerlerken dalmışlar muhabbete…
Başbakan demiş:
- Ben buradan 30 milyon lira atsam 30 kişiyi sevindiririm.

Muhalefet lideri:
-O da bir şey mi, Ben buradan 50 milyon lira atsam 50 kişi sevinir.
Bunları duyan pilot dayanamamış:
- Ben buradan ikinizi birden atsam tüm memleket hep birden sevinir!..


Bir Cevap Yazın