Kalite, beklentilerin karşılanmasıdır. Beklentiler yaşanan zamana, yarına, 20 yıl veya 50 yıl sonrasına göre değişiklik gösterir. Bu değişikliklerin varlığını algılayan, bunlara göre geleceğini şekillendirenler her zaman kazananlar arasında oluyor. Atatürk bu özelliğiyle Türkiye’ye olağanüstü bir ivme kazandırmıştı. Kıymetinin ne derece anlaşıldığını yaşananlar gösteriyor.
Yine de geleceğin dünyasında, kazanan olabilmek için 5 yaşındaki çocuklarımızın eğitim ve öğretiminin planlanması çok önemli.
Ne yapılmalı? Sorusu iyi tartışılmalı ve kısa ve uzun dönem planlar yapılmalı.
Geçtiğimiz Cumartesi Cüneyt Özdemir’in 5N1K programında, yol gösterici bir konuşma dinledim. New York Üniversitesi’nde 15 yıldır öğretim üyeliği yapmakta olan Profesör Selçuk Şirin ile söyleşide bulundu.
Google’a yazıldığı zaman Şirin hakkında her türlü bilgiye erişilebiliyor. Alanı, uygulamalı psikoloji, çocuk gelişimi ve eğitimi.
Geleceğe hazırlanmak boyutunda ilköğretim düzeyinde kod yazılmasının öğretilmesinden bahsetti. Türkiyede bazı okullarda uygulamaların bulunduğunu söyledi.
Bu konuşma, çocuklarını en iyi şekilde yetiştirmek isteyen anne ve babaları yönlendirebilir. Yalnız, moda olduğu için yapılması değil, gerekli olduğu için yapılması önemli.
Gerekli olduğu şekilde nasıl yapılır sorusunun yanıtı da şudur: Öğretimin planlanması. Plan, ilköğretimden başlayarak üniversiteden mezuniyete kadar yapılmalı. Ülkemizde böyle yapılmıyor. Yaşananlarla anlaşılıyor. Üniversite öğretim üyesi olarak çok iyi gözlemliyoruz. Yüksek Lisans eğitiminde bulunan öğrencilere, halen Microsoft Excel içeriğinin öğretilmesi gerekiyorsa, başka sonuç çıkarılamaz. Üniversite mezunu öğrenci MS Excel’i derin kullanmayı öğrenmiş olmalıdır.
Kod yazılması eğitimi ne kazandırır? Sorusunu bilgisayar programlama uzmanları daha iyi yanıtlayabilir. Ancak bilgi ve deneyimlerime dayanarak, kalite yaklaşımıyla yaptığım değerlendirmeleri sizlerle paylaşmak istedim.
Selçuk Şirin’in vurguladığı kod yazımına ilköğretimde başlanmalı önerisinin önemini çok iyi anladığımı düşünüyorum.
Üniversitede 1970’lerde bize bilgisayar programlama dili öğretildi. Problemlerin Fortran II programlama dili ile nasıl çözüleceğini öğrendik. Her problem 100 veya daha fazla satır olurdu. Bu satırlar kodlama diliyle yazılırdı. Her satır bir karta basılırdı. Her harf, virgül, nokta delinerek işaretlenirdi. Delici daktilolar vardı. “Key punch” diye Google’a yazarsanız görebilirsiniz. 80-100 metrekarelik salonda ve salonun çoğunu kaplayan IBM Bilgisayarları vardı. Çok geniş alanı kapsarlardı. Hazırladığımız kartları IBM sistemi başında bulunan görevliye verirdik. O da çözüm sonucunu bize verirdi. Basarken ya da kodlarken tek harf, virgül, vb. eksik ya da fazla ise hata mesajları alır ve tekrar kart basmaya giderdik. 4 delici makine vardı. Gece 3.00 randevusu aldığımız zamanlar olurdu.
Bu tür eğitimler ve öğretilenlerin kişileri geleceğe nasıl hazırladığını yaşayarak öğrenenlerdenim. Ancak şunu da söylemek yararlı olabilir: Çoğunluk, bu şekilde eğitilmemişse çok engel de yaşanabiliyor.
Üniversitede bilgisayar proglama diliyle birlikte büyük bir fabrikanın yönetimi ilkelerinin öğretilmesi farklı bir bakış kazandırabiliyor. Özellikle kalite yaklaşımı ve süreç/proses yönetimi ağırlıklı öğretilmesi daha da katma değer sağlayabiliyor. Bizim eğitimimiz istatistiksel ve istatistiksel olmayan “kalite kontrol”e odaklıydı. 1970’lerde, Japonya’da kalite yönetimi başlatılmışken, ABD ve Avrupa henüz son ürün denetlenmesine dayalı olan “kalite kontrol” aşamasındaydı.
O zamanlar bilgisayar programlama için kullanılan akış şemalarını kullanırdık. Şimdi akış şemaları süreç/proses planlamada ağırlıklı kullanılıyor. Problem çözme becerisini kazandırıyordu. Bunun yanında bilgisayar programla dilinde kullanılan çok sayıda yaklaşım kalite yönetimi aracı olarak da kullanılabilmekte… Özellikle sistematik yaklaşım becerilerinin kazanılması da ayrı katma değer sağlayabiliyor.
Çocuklara verilecek kodlama eğitimleri çok yararlı olabilir. Uzmanı söylüyor. Geleceğimiz, çocuklarımızı nasıl hazırladığımıza bağlı…
(Öneri: Hazırlığa “Herkese Bilim ve Teknoloji” Dergisine Dijital üyelik ile de başlanabilir. Çocuklar için bölümü de var.)
Sağlıklı ve mutluluklarla dolu 2017 diliyorum.
İyi bir hafta dileklerimle,
Sevgi ve Saygıyla kalın.