İyileştirmemiz gereken başlıca özelliğimiz, içini doldurmadan hatta kavramını bilmeden sadece kelimeleri kullanmak. Sözcükler kavramı bilinmeden kullanılıyor. Ve çok da alkış alabiliyor. Konuşanın en fazla önem verdiği durum da çok alkışlanmak. Alkış almak çok güzel… Onay ve beğeni belirtir. Ancak ülkemizde çoğunlukla böyle olamıyor. Tiyatroda, müzik dinlerken sanatçıyı alkışlarsınız. İçinizden gelir. Bahsettiğim alkışların beğeni ve anlamlılıkla çok ilgisi yoktur.

Çok yönetici gördüm. “Biz toplam kalite yönetimini uyguluyoruz” diyor. Şak şakçılar bravo diye alkışlıyorlar. Algısı yüksek ve derin bilgili olanlar vah vah, toplam kalite yönetiminin kavramını söyleyen de alkışlayan da hiç bilmiyor diye düşünüyor. Yaşananlar vah vaah” diyenlerin haklı olduğunu gösterse de anlaşılamıyor. Çünkü istatistiksel değerlendirme ve kanıta dayalılık yaklaşımı henüz benimsenmedi.

“Konuşmaları dinleyen kişi sayısı ne kadar fazla ise, ne kadar alkış alınırsa o derece önemlidir” anlayışı hakim toplumumuzda maalesef. Anı yaşayanlar mutlu oluyor. Ancak zamanla ne kadar derin izler bırakıyor. Hatta derin hasarları yaşanıyor. Yakın zamanda yaşadıklarımızı düşünün. Kurumların düştükleri durumu değerlendirin.

Kalite yönetiminin yedi temel ilkesine bakıldığında her ilke birbiriyle ilişkili olsa da liderlik ilkesi herbirini ayrı ayrı etkiliyor.

Aslında gelişmek ve sürekli iyileşebilmek için, çalışkan insanlar temelinde, ülkemizde şu deyiş çok anlamlı: “Gölge etme başka ihsan istemem.” Çalışkan, insanı ve ülkesini seven insanın yararlı işler yapması için tek isteği kendisine engel olunmamasıdır. Bir kurumda bilgi ve yetkinliğe dayalı görevlendirmeler yapılmadıkça liderlikten bahsedilemez. Yöneticiler, kişiler arasından çalışkan, çabalı ve coşkulu kişileri kritik görevlere getirmezlerse (ki ükemizde kurumlarda getirilmez) onların lider özelliklerinden basedilemez.

Liderlik anlayışının bulunmadığı kurumlarda karar aşamalarında yer alan kişilerde liderlik özellikleri bulunmuyor. Onlar sürekli engelleyici kararlarla yapılmak istenenleri engelliyorlar.

Liderlik çok önemli. Bir de vizyoner liderlik var. Bu, daha çok uygulamalar sırasında anlaşılır. Vizyoner liderler hedeflerini gelecekte var olabilecek şekilde belirlerler. Geniş açılı bakarlar. Vizyoner liderlik uzağı görebilmek demektir. Uzağı yani geleceği gören kişiler kurumlarını geleceğe hazırlarlar. Geçmişten ders alırlar ancak geçmişe dönmeye çalışmazlar.

Liderlik ve vizyoner liderlik için çok çeşitli göstergeler vardır. Söz verilir. Yerine getirilir (Kararlılık ve tutarlılık). Liderlik ve özelliklerinin farkında olan kişiler yaşarken liderliğin var olup olmadığını hissederler. İçeriği doldurmadan kelimeleri kullanan yöneticileri alkışlayamazlar. Çünkü çeşitli zamanlarda onların lider özelliklerinin bir yansımasını yaşarlar.

Çok sayıda örnek verilebilir. Zaten çoğunuz farkındasınızdır (tabii ki liderlik ve vizyoner liderlik ifadelerinin ne anlama geldiğini bilenler için geçerli).

Denizli’de 1981’den itibaren yaşıyorum. Oldukça gelişmiş ve iyi uygulamaları bulunan okullardan, üniversitelerden sonra Denizli’ye geldim. Burada iken de ulusal ve uluslararası çok sayıda etkinliklerde yer aldım. Bu bağlamda karşılaştırmalar yapabiliyorum.

Liderlik ve vizyoner liderlik toplumları geleceğe hazırlar. Ancak şu anda vatandaşın riskler içerisinde yaşatılması ne anlamda değerlendirilebilir? Yollar çukurlarla dolu. Yağmur yağınca çukurların farkedilmesi zor oluyor. Kaç araba içine girdi? Kaç yaya ıslanarak zor durumda kaldı? Düşüp kırık, vb. zarar görenleri bilemiyoruz. Düşme riski var, yaşam kaybetme riski var…

Geçtiğimiz hafta EGS Kongre ve Kültür Merkezdeki Müzikale gittim. Çevresiyle, bakımıyla böyle bir kongre ve kültür merkezine sahip olan bir il hakkında ne düşünülebilir? Yolları karanlıktı. Araba park yeri tabanı düzensizdi. Yerler yaprak yığınlarıyla kaplıydı. Ayak bileğime kadar yaprak yığınına girdim. Karanlıktı. Bereket bastığım yerlerde çukur yoktu.

Her zaman vurgularım Başkentine havayoluyla erişilemeyen bir il olabilir mi? Nasıl yanıtlanacağını biliyorum. Havalanı uzak ise neden tren yolu yapılamıyor?

Çok sayıda örnekler verebilirim. İyi uygulamalar var tabii ki! Gurur duyduğumuz sanayiler de var. Ancak bu bahsettiklerim varsa o iyi uygulamalar liderlik ve vizyoner liderlik kriterlerini karşılıyor mu? Bazı sıralamalarda %50’nin içerisindeysek seviniyoruz. Bütünsel bakalım ve geleceğimiz nasıl şekillendiriliyor, değerlendirelim.

Yaklaşımlarımızı gözden geçirmenin zamanı çoktan geldi, ancak zararın neresinden dönülürse kazançtır.

İyi bir hafta dileklerimle,

Sevgi ve Saygıyla kalın.