Geçen hafta inovasyon/yenilikçilik haftası nedeniyle büyük bir toplantı vardı. Bir gününe katılabildim. Çok güzel tasarlanmıştı. Türkiye İhracatçılar Meclisi yürütücülüğünde düzenlenmekte. Destekleyicileri yıllardır Türkiye’yi içte ve dışta temsil eden kuruluşlar.
Konuşmacılar da çok çok iyi seçilmişti. Konularında yetkin uzmanlardı. Oturumlardan birisi olan “Sıra dışı kadınlar” oturumu çok anlamlıydı ve katma değeri çok yüksekti. Oturumun videosu yayımlanırsa mutlaka izleyiniz. Çok hareketliydi. Katılım çok iyiydi.
Ancak, konuşma ve paneller planlanan saatlerde yapılamadı. Günümüzde zaman kavramının önemi çok büyük. Bilgi geometrik hızla yayılıyor ve o kadar hızla da eskiyor.
Kalite bakış açısında başarı için üç temel ilke var: Güvenilirlilik, zamanındalık, uygun maliyet. Bu üç temel ilke dengeli şekilde sağlanmazsa bütün olarak başarıdan bahsedilemez.
Zamana bağlı kalamamak, toplantı düzenleyicilerin dışındaki faktörlere dayalı olsa da bütünsel bakıldığında inovasyonda verimlilik için bazı davranışların iyileştirilmesi gerektiği sonucu çıkarılabilir. Özellikle sorumlu kişilerin kendi sorumluluklarının farkında olması gerekiyor.
Ülkelerin derecelendirildiği “Küresel İnovasyon/Yenilikçilik Endeksi”nin hesaplanmasında yararlanılan girdiler ve çıktılar, yetki ve sorumlulukların anlaşılması açısından çok yararlı. Ancak analiz edebilmek ve ilişkilendirmek çok önemli. Bunun için kalite bakış açısı gerekiyor. Sadece, sıralamaya bakmak yeterli değil. Bu tür sonuçlardan yararanılmalı. Fırsatlar ve riskler net olarak belirlenmeli. Fırsatlardan yararlanılmalı, risklere göre iyileştirmeler yapılmalı.
Küresel İnovasyon/Yenilikçilik Endeksi 2016 sıralamasında Türkiye 128 ülke içerisinde 42. Sırada. 42/128 olarak belirtmek daha yararlı olabilir.
Bu değerlendirmenin çerçevesi şöyle: Yenilikçiliğin verimlilik oranı hesaplanıyor. Bu oran yenilikçilik girdiler ve çıktıları oranı. Oran hesaplanması şunu gösteriyor. Her eleman tek başına ele alınmamalı, ilişkilendirilerek değerlendirilmeli.
Girdiler, şunlardan oluşuyor: Kurum ve kuruluşlar, insan kaynakları ve araştırma kapasitesi, alt yapı, pazar kapsamlılığı, iş dünyası kapsamlılığı. Çıktılar ise; üretilen bilgi ve teknoloji, yaratıcı çıktılar.
Bunların da alt girdileri var. Temel girdilere göre alt girdiler şunlar: Kurum ve kuruluşlar: onların politikaları, ülkenin yasal mevzuat ve düzenlemeleri ile iş çevresinin kalitesi; insan kaynakları ve araştırma kapasitesi: eğitim-öğretim, yükseköğretim ve araştırma-geliştirme kalitesi; alt yapı: bilişim ve iletişim teknolojisi, genel altyapı, ekolojik sürdürülebilirlik; pazar kapsamlılığı: saygınlık, yatırım, ticaret, rekabet ve pazar durumu; iş dünyası kapsamlılığı: bilgi işçileri başlığında ülkenin fakülte mezunlarının derin bilgi, beceri ve yetkinliğe sahip çalışanları, üniversite-hükümet-özel sektör arasında yenilikçilik temelli işbirliği, bilginin veya fikrin keşfedilerek katma değere dönüştürülme becerisi.
Çıktıların alt çıktıları da şunlar: “Bilgi ve teknoloji çıktıları: bilginin yarattığı etki, bilginin ilgili alanlara sızması veya yayılması, üretilen bilgi ve teknoloji: bilgi yaratılması, bilginin etkiledikleri, bilginin yayılması; yaratıcı çıktılar: maddi olmayan varlıklar, yaratılmış ürün ve hizmetler, çevrimiçi yaratıcılık (dijital ortamda yenilikçilik) olarak listelenmekte. Bu çıktıların alt çıktıları da bulunmakta.
https://www.globalinnovationindex.org/analysis-economy adresinden, grupların kavramları ve içerikleri ayrıntılı öğrenilebilir. İki ülke karşılaştırması da yapılabilir. O zaman daha iyi anlaşılıyor. Aslında yetkin uzmanlarla birlikte değerlendirilebilir. Neden-sonuç analiziyle her alan kendisiyle ilgili yeri bularak iyileşmeye katkı koyabilir.
Ülkemizde endekslere, yalnız, sıralama olarak bakılması zorlayıcı bir yaklaşım olarak yıllardır sürmekte. Asıl önemli olan bu sonuçlara göre alt girdi ve çıktıların değerlendirilmesidir. Bunlara göre fırsatlardan yararlanılmalı ve zayıf alanlar geliştirilmelidir. Bu yaklaşım her alana yayılmalıdır. Diğer önemli konu ise İngilizce sözcüklerin kavramlarının anlaşılmaya çalışılmamasıdır.
Girdiler ve çıktılara göre 2016 sıralaması şöyle: Girdiler: Kurum ve kuruluşlar: 82/128, insan kaynakları ve araştırma kapasitesi: 43/128, alt yapı: 62/128, pazar kapsamlılığı: 46/128, iş dünyası kapsamlılığı: 86/128, Çıktılar: üretilen bilgi ve teknoloji: 45/128, yaratıcılık temelli çıktılar: 31/128.
Girdi ve çıktıların alt gruplarına bakıldığında; girdilerden “kurum ve kuruluşlar” alt girdileri arasındaki “politikaların kararlılığı-tutarlılığı ve şiddet ve terör açısından 116/128; öğretime yapılan harcamalar açısından 103/128; çıktılardan; telekomünikasyon, bilgisayar ve bilişim hizmetleri ithalatı açısından 118/128.
Yerel rekabette 9/128’deyiz. Üniversite/özel sektör araştırma işbirliğinde 59/128 sıradayız. Toplam bilgisayar yazılım harcamalarında 9/128 sıradayız. Ancak telekomünikasyon, bilgisayar ve bilişim hizmetleri ithalatı açısından 118/128 olmamız harcdıklarımızın çoğunun ithal olduğu gösteriyor. Çelişkilere dikkat edelim. Yenilikçilik yönetimi açısından iyileştirmeye açık alanlarımız çok fazla gibi duruyor…
Önde olduğumuz sıralamaların girdi veya çıktı özellikleri ve kapsamları anlaşılmalı. Bu sıralamaları iyi değerlendirmek gerekli. Web sitesinde ülkeler arasında karşılaştırma yapılmasına olanak sağlanıyor. Örneğin inovasyon verimlilik oranında 13. sırada olmamızın bütün içerisindeki yeri anlaşılmalı. Genel sıralamada en önde olanların verimlilik oranları değerlendirilebilir.
Bu tür endekslere göre kök-neden analizi yapılmalı. Türkiye’de bu konu hep açık kalıyor. Örneğin, yönetim açısından önemli indikatörler arasında ISO 9001 Kalite Sistem ve ISO 14001 Çevre standartlarına göre yapılanma da da sırasıyla, 55/128 ve 52/128’deyiz.
Küreselleşen dünyada ülkeler arasında yarışabilir olmak için konu bütününün tüm parçalarına bakılması gerekiyor. Olmazsa olmazlardan olan yönetim konusu temel konulardan. Siz ne yaparsanız yapın yönetim başlıca engel de olabilir, başlıca itici güç de…
Çok başarılı uygulamalar yürütülmekta olabilir. Hepimiz alkışlarız. Ancak yetkili ve sorumlu olan herkes gereğini yapmalı.
İyi bir hafta dileklerimle,
Sevgi ve Saygıyla kalın.
