7 Aralık 2024 Cumartesi

İNSAN NEDEN KAYGI DUYAR

Hüseyin Güdücü

07-12-2016
Bize yazmak için tıklayınız.


            Kaygı; kötü bir sonuç doğacak diye duyulan üzüntü, tasa. Sözlük anlamı böyle, fakat kestirmeden;  kaygıyı, ‘Ya beklediğim, gibi olmazsa,’ korkusu diye tanımlayabiliriz.

            Bu tanıma göre, bir insanın kaygı duyabilmesi için, önce bu günü bırakıp, geleceğe bakması,  sonra da, ya gelecekte beklediğim şey olmazsa diye düşünmesi gerekiyor.

İnsan geleceğe bakmayı şöyle öğreniyor; bebek doğduğunda kendi ihtiyaçlarını karşılayacak güçte değildir. Büyüyüp gelişecek, yetişkin hale gelecektir. Kendi ayakları üstünde durması için bir meslek sahibi olacaktır.  O yüzden insan geleceğe bakar, gelecekten bir beklentisi vardır.

            Gelecekten bir şey bekleyen insanın bir amacı, bir umudu oluyor.  Amaç ve umut içini dolduruyor ve kendini iyi hissetmesini sağlıyor. Böylece, bir şey beklemenin, kendini iyi hissetmek için iyi bir yol olduğunu öğreniyor. Bunu öğrendiğinde, müthiş bir keşif yapmış gibi,  kendini kötü hisseden kimi görse, hemen ona ‘bir amacın olsun,’ diye nasihat ediyor. Böyle düşünenler, bir nevi, ‘Benim bir kaygım olmazsa, hayatımın anlamı olmuyor,’ demiş oluyorlar. Bunlara, ‘Hayatın anlamını kaygıda bulanlar’ demek lazım.

            Hayatın anlamını kaygıda bulanlar, bir şey beklemek zorundadır. Bu yüzden muhakkak bir fikir yaratıp onu bekliyorlar. Beklediğin olursa olacak olan ne? Gerçekte büyük bir hiç! Sonucun bir hiç olduğunu defalarca gören insanlar bile yine de bekleyecek bir şey buluyorlar.

            Peki, kaygısız bir yaşam mümkün mü? Elbette! Formül gayet basit, beklediğin bir şey yoksa kaygı yoktur.

            ‘Hiçbir şey beklemeyen bir insan olabilir mi?’diyorsanız, günümüz insanının acizliğini dile getiriyorsunuz. Bir amacın peşinden koşarken duyulan iyi hislere, fit olan insanın aczini. Daha doğrusu içindeki boşluğu, memnuniyetsizliği, bir beklenti ile örtmeye çalışan insanın aczini.

            Bir amaç için yaşamak insana kim olduğunu, nereden geldiğini, nereye gittiğini unutturuyor. Varoluşun bir parçası olduğunun farkında olan bir insan, suni amaçlara tevessül etmez. İnsan, milyonlarca yıl doğasına uygun yaşamış. Modern yaşam denilen şey, çok olsun iki bin yıllık bir süre. Bugüne bakarak, insanın doğal yaşama şansı artık kalmamış, günümüzde herkes nasıl yaşıyorsa biz de öyle yaşarız demek, ben kaygılı yaşamadan başka bir yaşam talep etmiyorum demek değil midir?

 

YORUM YAZ
BU YAZI HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
Okur yorumları, kişilerin kendi görüşleridir. Bu yorumlardan sorumlu değildir.
YORUM YAZ
Hüseyin Güdücü - Diğer Yazıları
Bütün Hüseyin Güdücü Yazıları