İnsanlardan kaçıp, dünyayla ilgisini keserek, hiçbir şeyle ilgilenmeyerek, tek başına bir köşeye çekilip yaşamaya, inzivaya çekilmek deniyor. Bunun için tekkeye, manastıra, dağların yükseklerine, kuytu köşelere çekilenler olduğu gibi kabuğuna çekilenler de oluyor.
İnzivaya çekilmenin amacı ne olabilir?
Hayatından memnun olmayan ya da daha iyisini talep edenler arayışa geçerler. Bu yola girenlerin ilk aklına gelen; dünyanın düzenini, başkalarını değiştirmektir. Zamanla ne dünyanın düzenini ne başkalarını değiştirmenin mümkün olmadığını, sadece kendini değiştirebileceklerini anlarlar.
Bilindiği gibi doğada, çevremizde her ne oluyorsa o kendi dinamiği ile oluyor. Örneğin güneşin doğuşuyla gündüz, batışıyla gece oluyor. İnsanlar kendi görgüsüne bilgisine göre davranıyor. Kimi arzusunun esiri olmuş gözü başka bir şey görmüyor, kimi öfkesinin esiri olmuş şimşek gibi çakıyor, kimi muhafazakar, kimi çağdaş olmuş hakkını vermeye çalışıyor, vb. Bu olanlar kimine iyi, kimine kötü, kimine güzel, kimine çirkin geliyor. Yani herkes kendine göre algılıyor.
Kişi olanı nasıl algılıyorsa ona göre tepki veriyor. Mekanizma; düşünce, duygu, eylem, sonuç biçiminde işliyor. Mekanizmayı tetikleyen düşünce, düşünceyi belirleyen algıdır. Öyleyse algı değişmeden hiçbir şey değişmez. Zaten bu mekanizmayı çok iyi bilen yöneticiler çocuğa bir zihin kalıbı veriyor. Bu zihin kalıbına uygun yaşayanlara neyi nasıl algılayacağını peşinen öğretilmiş oluyor. Algıyı değiştirmenin yegane yolu bu zihin kalıbı değiştirmektir.
Algısını değiştirmek için yola çıkanların karşısında; ahlak, vicdan, ayıp, günah gibi dereler, kutsallar, tabular gibi okyanuslar vardır. Çoğunluk bunları görünce korkar ve bu yola çıkmaktan vazgeçer. Yola çıkmayı göze alanlar düşünmek, bilgi sahibi olmak, anlamak için inzivaya çekilirler. Değişime adım atmak için inzivaya çekilmek bile bu yola çıkmaktan korkanları tedirgin eder. Kendisinin göze alamadığını göze alan biri onlara kendini kötü hissettirir. İnsanlar kendini kötü hissettirenden nefret ederler, bu duygudan kurtulmak için değişim, dönüşüm yoluna gireni yolundan döndürmek isterler.
Bütün zorluklarına rağmen daha iyisini isteyenler inzivaya çekilerek kendi zihnini, bildiklerini hesaba çekerler. Bu ona bir öz bilinç kazandırır. Kendinin başkalarının gözünde nasıl göründüğünü, karşı tarafın neyi nasıl algılayacağını bilmeye anlamaya çabalarlar. Bu çabalarla gün gün değişir, dönüşür dolaysıyla daha iyi bir yaşama ulaşır.