Yakınlarımızın sevgisini, ilgisini, desteğini gösteren hoş sürprizleri hepimiz severiz. Peki, kötü sürprizleri de severi sever miyiz? Bilindiği sürpriz; hiç beklenmediği için insanı şaşırtarak sevindiren ya da üzüntüsüne yol açan olay.
            Sürprizi yaratan şey; beklenmeyen olay!
            Hemen herkes sabah kalktığında o gün yapacaklarını gözden geçirir, kabaca bir plan yapar. Plan işlerse memnun olur, aksilikler olursa strese girer. Bazıları buradan yola çıkarak; ‘Stresi önlemenin formülü olası aksilikleri önlemektir’ der. Böyle düşünenler olası aksilikleri önlemeye odaklanırlar.
Bu formül ile yola çıkanlar, gelecekteki olacak olaylar için önlem almaya çalışırlar. Bunların amacı geleceği garanti altına almaktır. Bunun için geleceği kontrol etmeye kalkışırlar. Bu kalkışmanın birinci zararı, yarını düşünürken bu gününü heba etmektir. Bunlar asla bu günü, bu anı yaşayamazlar. İkincisi, hep olması gerekeni yapmaya çalışırlar, olması gereken olmazsa üzülürler, olanı kabul edemezler. Olanı kabul edememek diken üstünde yaşamak gibidir. Üçüncüsü, hayatın kontrol edilemeyeceğini göremedikleri için ısrarla devam ederler. Planı bozan her şeyi aksilik, kötü sürpriz gibi görürler.
Hayatı kontrol edebileceğini zannedenler, karşılarındaki gücün farkında değildir. İlk başta kontrol edilemez bir doğa vardır. Örneğin, olası iklim değişikliği, fırtına, deprem gibi doğal afetlerin ne zaman ne şiddette geleceğinden emin olunamaz. İkincisi, kültürel zorunluluklar; yaşadığımız yörenin gelenek ve görenekleri, töreleri vb. vardır. Bunlar çocuğa sarsılmaz doğrular diye öğretilir. Böylece kişinin dogmaları olmuş olur ve bunun dışına çıkamaz. Üçüncüsü akılsal zorunluluklar. Yeterli eğitimi bilgiyi almayanlar, aklı rehber alamazlar. Bunlar kolayca etki altına girer, kullanılır, aldatılırlar.
Bir insanın stresinin miktarını olana bitene yaptığı yorum belirler. Bu benim beklediğim gibi olmadı; sıkıntı, beklediğim gibi oldu; sevinç, olanı olağan bulursa tepki vermez. Günlük hayatta bir olaya sevinmek, bir olaya üzülmek hop oturup hop kalkmak, kolay etkilenmenin göstergesidir. Tepkisiz kalmak, objektif olmak isteyenler, olanı kabul etmenin yolunu aramalıdır.
Kişinin ruh halini belirleyen olan bitene yapığı yorum ise hayatını değiştirmek isteyen yorumunu değiştirmelidir. Bu değişim zihindeki İçin eski bilgileri gözden geçirip yanlış olanların yerine gerçek bilgileri koymakla olur. Yeteri kadar değiştirebilenler, pek çok şeyi olağan görebilirler. Olan biteni olağan gören için sürpriz olsa olsa bine bir olur. Bu sayede olan bitenden kolayca etkilenmezler. Bu dinginlik değil de nedir?