Sanayide değişiklikler oldukça insanların kendilerini değiştirmeleri gerekti. Değişimi, bilimsel olarak uygulayan ve toplumu sistematik olarak güçlendiren ülkeler hep diğerlerine göre önde oldu. Bu ülkelerde, “Değişim Yönetimi” temel kavram ve ilkeleri öğreniliyor ve uygulanıyor.
İş yönetimi, kalite yönetimi, risk yönetimi vb. hangi alan olursa olsun ilgilenilen yönetimin temel kavramları ve ilkeleri öğrenilmeli. Bu basamak kuramsal öğretme ve öğrenme kapsamında.
Kuramsal kapsam çoğunlukla sıkıcı geliyor. Alt yapı kazanılmadan işteki veya gerçek hayattaki uygulamaların öğrenilmesi hedefleniyor. Böyle olunca uygulamalarda eksiklik oluyor. Geleceğe yönelik değişimler de gerçekleştirilemiyor. Gelişmiş ülkeler arasına girilemiyor.
Kuramsal bilgiler; probleme dayalı aktif öğrenme, interaktif öğrenme, senaryolara dayalı öğrenme, projelerle öğrenme vb. interaktif yöntemlerle kazandırılabiliyor. Öğrenmek isteyenler uygulamalar arasında kuramsal bilgileri de kazanıyorlar. Bu şekilde gelecekte öne geçilebiliyor.
Ancak bu tür öğretme yöntemleri eğiticinin bilgi ve yetkinliğine dayanıyor. Çaba gerektiriyor. Bu da ülkemizde oldukça zorlayıcı. Çünkü örgün öğretimin her derecesinde eğiticiye yönelik güçlendirici ve teşvik edici uygulamalar yeterli değil… Öğretmene verilen değerin farkındayız.
Yükseköğretim kurumlarında akademisyenlere ve öğrencilere yönelik öğretme ve öğrenme merkezleri dünyada 1960’ların başlarında kurulmuş. 1996’dan itibaren 2019’a kadar hemen hemen her 5-6 yılda bir ABD’de alanımla ilgili kongrelere katılmıştım. Özellikle ABD’deki akademisyenlerin sunumları hep teknolojik gelişmelere uygun şekilde hazırladıkları dikkatimi çekerdi. Asgari ortak özellikler hepsinde oluyordu. Yaratıcı olanlar eklemelerini yapıyorlardı.
Bu durum, olması gereken bilimsel gereklilikleri herkesin öğrendiğini göstermekteydi. Buna standardizasyon deniyor. Sunumlarda izleyen veya dinleyenlerin ilgisini dağıtmayacak olmazsa olmazları herkes öğreniyordu. ABD’nin ulusal politikası budur. Değişim yönetimi ulusal politikalarla yönetiliyor. Bu da teknolojide hep önde olmalarını sağlıyor.
Teknolojik gelişmelere ayak uydurmak için hep değişimi yönetmek gerekti. Sanayi veya endüstri devrimini inceleyin. Önde gelen ülkelerdeki değişim yönetimini değerlendirin. Öğretme ve öğrenme uygulamalarının teknolojiyle ne derece paralel yürütüldüğünü görebilirsiniz.
Çağımızda değişim için iyi yapılandırılmış yönetim olmazsa olmazlardandır. Bu da öğretme ve öğrenme politikalarına dayanıyor. Dengenin de çok iyi kurulması gerekiyor. Teknolojik gelişmelere ayak uydurmaya çalışırken gıda ve çevrenin de korunması olmazsa olmazlardan.
Tarım korunmalı.
Çevre korunmalı.
Teknolojik gelişmelere ayak uydurulmalı ve önde olmalı.
Değişirken korumak da çok çaba istiyor. Değişimin yönetilmesinin önemi öğrenilmeli…
İyi bir hafta diliyorum.
Sağlıklı, Sevgi ve Saygıyla kalın.
