Eğitim Öğretim Süreci ve Kalite

Diler Aslan

06-05-2024
Bize yazmak için tıklayınız.

Yaklaşık 65 yıllık öğrenci, hizmet sağlayıcı, araştırmacı ve eğitimci olarak deneyimlerim ve kazandıklarıma göre “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” taslağını, kalite bağlamında değerlendirmek istedim (https://gorusoneri.meb.gov.tr/). Bu yazıyı yazmak açısından yeterliliğimi altta notlar kısmında çok kısa paylaştım. Genel olarak çıkarımlarım şöyle:

Öncelikle, taslağa görüş istenmesi yolu, usul açısından değerlendirilmeli. Bu uygulama, “Düzenleyici Etki Analizi Rehberine” uygun görünmemektedir1. “Düzenleyici Etki Analizi (DEA), mevcut ve yeni çıkarılacak düzenlemelerin muhtemel fayda ve maliyetleri ile olumlu ve olumsuz etkilerinin sistematik olarak incelenmesini sağlayan genel kabul görmüş bir yönetişim aracıdır.” Ayrıntılar Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı tarafından yayımlanmış kaynaktan öğrenilebilir1. Bu taslağın, Rehberde vurgulandığı gibi sistematik bir inceleme sonucunda yazıldığını gösteren kanıta rastlanmamaktadır. 

Modelin adlandırması da belirli niyetin göstergesidir. Değerlendirilmeli. Bu yüzyıl, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. Yüzyılının yaşanmakta olduğu yüzyıldır. Geçmiş yok sayılamaz. 

“Maarif Modeli” yerine “eğitim-öğretim modeli” kullanılmalıdır.

Eğitim kompleks bir süreçtir. Birey doğduğunda başlar, ölünceye kadar sürer. Kişi sürekli öğrenir. Örgün öğretim süreci ülkemizde ilköğretimden yükseköğretim mezuniyetine kadar sürer. 

Bu bağlamda eğitim-öğretim modellerinde, dikey ve yatay entegrasyon veya bütünleştirme mutlaka yer almalıdır. Türkiye Yükseköğretimi Bologna Süreci kapsamında örnek çalışmalar yürütmüştür “Ulusal Bologna Süreci uzmanlarına burada ülkem adına teşekkür etmek istiyorum”. Bu taslakta, Bologna Süreci çalışmalarındaki bütünleştirme gözlenmemektedir.

Bu taslak modelde; yasal olarak yapılması gereken güçlü ve zayıf yönler ile fırsat ve tehditler (GZFT) analizine rastlanmamaktadır. 

Görsel olanaklarla hazırlanmış albenisi yüksek grafikler sunulmaktadır. Son yıllarda bu olanaklardan yararlanılarak görselleştirmeler yaygındır. Ancak kalite, bu görsellerin açıklanması ve içlerinin doldurulmasıyla ilgilidir. Maalesef içlerinin doldurulması konusundaki eksiklik, taslakta, yaygın gözlenmektedir. 

Bu model taslağında, çalışmalarda yararlanılan referanslara rastlanmamaktadır. Katılımcı listesi sunulmamaktadır. Gerçekleştirilen çalıştay ve geribildirimlerin değerlendirildiği metinler bulunmamaktadır.

Dünyanın hiçbir yerinde eğitim-öğretim modellerinde “ruh” (İngilizcesi “spirit”) sözcüğü bulunmamaktadır. “Duygu” önemlidir ancak ruh ile ilişkilendirilmemelidir. Taslak Model, incelendiğinde, 21. Yüzyıl becerilerinden alıntılar gözlenmektedir. Ancak içleri doldurulmalı ve gelecek ile ilişkilendirilmelidir. 

Aşağıda açıkladığım çalışmalarımdan kazandıklarıma, deneyimlerime ve dünyadaki gelişmelere göre “Yükseköğretim Kurumlarında Risk, Kalite ve Süreç Temelli Yönetim Modeli” kitabını yazdım2. Bu kitabı yazma amacım yükseköğretim (YÖ) kurumlarının ana çekirdek süreçlerinin yapılandırılmasını geleceğe yönelik tartışmaya açmaktır. 

Bu kitapta, ana çekirdek süreçlerden olan eğitim-öğretim (EÖ) süreci de var. Her süreçte, süreci ana girdi başlatır.  EÖ sürecinde süreci başlatan ana girdi “aday öğrencidir”. Aday öğrencinin alt yapısı EÖ sürecinin başarısını etkileyen önemli unsurlardandır.

Yükseköğretim kurumlarında EÖ sürecinin aday öğrencileri, lise ve dengi okulların mezunlarıdır. Bu mezunlar, T.C. Milli Eğitim Bakanlığının sorumluluğundaki eğitim-öğretim kurumlarında örgün eğitim-öğretim alırlar. YÖ Kurumu; lise ve dengi öğretim mezunlarını mesleğe, araştırma-geliştirmeye, toplumsal katkıya hazırlar. MEB bu mezunlarının YÖ eğitim-öğretimine ne kadar hazır olduklarını değerlendirmelidir. Bu taslakta bu yaklaşım gözlenmemektedir.

Yükseköğretim akademisyenlerine “Kuruma lise ve dengi okullardan gelen mezunların, YÖ eğitim-öğretim sürecinde kazandırılacak olan mesleksel bilgi, beceri, yeterlilik ve yetkinlikler için altyapıları ne kadar uygundur?” diye sormak gerekli. “YÖ sınavlarının sonuçlarının basındaki yankılarını anımsayın.”

TÜSİAD’ın 30 Nisan 2024 Basın Bülteni” de önemli konulara dikkat çekmektedir (https://tusiad.org/tr/basin-bultenleri/item/11549-tusi-ad-gercek-beka-meselesi-olan-egitimde-mufredat-degisikligi-oldubittiye-getirilmemeli). 

MEB tarafından önerilen bu taslak modelin görüş ve öneri için hazır olma durumu değerlendirilmelidir. 

İçimize kapanmak ve geçmişe dönüş yapmak yerine, çocuk ve gençlerimizi, gelecekte dünyada yarışacak Türkiye için hazırlamalıyız. Onlarda yüksek potansiyel var.  

İyi bir hafta diliyorum.  

Sağlıklı, Sevgi ve Saygıyla kalın. 

Not: Kısa Özgeçmiş: 1959-1981 İlkokul, ortaokul, lise, üniversitesi, yüksek lisans, doktora eğitimi. 1982-2024 sağlık hizmetlerinde klinik laboratuvar Yönetimi, tıp fakültesi, sağlık bilimleri enstitüsü, sağlık hizmetleri yüksekokulu gibi okul, bölüm müdürlükleri ve anabilim dalı başkanlıkları. Bologna Süreci kapsamında koordinatörlük ve müdürlükler ile ISO kapsamında kalite ve akreditasyon denetçiliği ve araştırma, eğitim ve toplumsal katkı süreçleri değerlendiriciliği. Ulusal ve uluslararası kurul, komisyon ve komitelerde danışmanlık ve aktif üyelikler. Nobel Yayıncılıkta bu konuyu içeren kitaplar.

Yararlanılması Önerilen Kaynaklar

1. Düzenleyici̇ Etki̇ Analizi̇ Rehberi̇. (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, 2023).

2. Aslan, D. Yükseköğretim Kurumlarında Risk, Kalite ve Risk Temelli Yönetim Modeli. Nobel Akademik Yayıncılık Eğitim Danışmanlık Tic. Ltd. Şti., 2022.

YORUM YAZ
BU YAZI HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
Okur yorumları, kişilerin kendi görüşleridir. Bu yorumlardan sorumlu değildir.
YORUM YAZ
Diler Aslan - Diğer Yazıları
Bütün Diler Aslan Yazıları