12 Aralık 2024 Perşembe

ELEŞTİRİYİ SATIN ALMAK

Hüseyin Güdücü

29-02-2024
Bize yazmak için tıklayınız.

Bu döneme has mıdır bilmiyorum, iletişim; suçlama, yargılama, akıl verme, eleştirme üzerine kurulu gibi görünüyor. Ağzını açana derhal yanlışı söyleniyor ve hemen akıl veriliyor. Bu muameleye maruz kalan da tepki gösteriyor. Hal böyle olunca iletişim adeta saldırı ve savunma sanatına dönüşmüş durumda.

Bu saldırı biçimindeki iletişime karşı etkilenmemek mümkün mü?  Galiba mümkün!

Bir kere eleştiren, yargılayan, suçlayan akıl veren, kendini ifade ediyor yani kendini yansıtıyor. Kendini yansıtan birinin söylediğinden etkilenip etkilenmemek karşıdakine kalmış bir şey. Derin değersizlik, yetersizlik duygusu veya aşağılık kompleksi olanlar çok kolay etkileniyor ve şiddetli tepki veriyorlar. Mekanizma böyle işliyor.

Eleştiriden etkilenip savunmaya geçen, tepki gösteren, eleştiriyi satın almış oluyor. Satın alma nedeni, eleştirinin yarasına dokunmuş olması. Tıpkı ‘Yarası olan gocunur’ hesabı. Etkilenmemenin, umursamanın yolu, yaraları iyileştirmektir. Yarayı iyileştirmenin yolu ise bir yarasının olduğunu kabul etmekle başlar.

El bebek gül bebek büyüyenlerde az, değer görmemiş çocuklarda çok olmak üzere herkeste yetersizlik, değersizlik duygusu ve aşağılık kompleksi vardır. Çoğunluk bunları kendine yakıştıramaz, kabul edemez. Bu yüzden; bunları başta kendinden sonra başkalarından saklamayı,  inkar etmeyi, bastırmayı veya yansıtmayı tercih eder. Saygın bir meslek, zenginlik, güç,  şan, şöhret vb. gibi gösterişli konumların arkasına saklanmak, belki bir süreliğine bunları örtmeye yarayabilir.  Bastırılan, yok sayılan duygular yok olmazlar aksine daha da büyürler. Kendilerini memnuniyetsizlik, huzursuzluk, tedirginlik, olarak göstermeye çalışırlar. Yine fark edilmezlerse, hayattan zevk alamama, çarpıntı, panik, ağrı, mide barsak şikayetleri vb. olarak dile getirirler. Daha da olmazsa vücudu ciddi derecede hasta ederek varlıklarını duyurmaya çalışırlar.

Bazı duyguları olumsuz, kötü görmek, yok saymak onları dışlamak, mükemmel olma hevesinden kaynaklanır. Bir yanını dışlayan, bir yanıyla savaşan insan bütün olmaz. Bütün olmayanın amiyane tabirle burnu boktan kurtulmaz. 

Bir zamanlar, sanatçı Zühal Olcay, oynadığı bir filimde fazla soyunduğu için eleştirilmişti. Bu eleştirilere ne cevap vereceği sorulduğunda; “Bu eleştirileri çok zavallı buluyorum” demişti. Anlaşılan neyi neden yaptığını çok iyi biliyordu ve kendinden emindi. Bu yüzden eleştirileri satın almamıştı.

Artılarıyla olduğu kadar, eksileriyle de barışık olanlar, eksilerini dile getirenlerden etkilenmez, eleştirileri üstüne almazlar.

YORUM YAZ
BU YAZI HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
Okur yorumları, kişilerin kendi görüşleridir. Bu yorumlardan sorumlu değildir.
YORUM YAZ
Hüseyin Güdücü - Diğer Yazıları
Bütün Hüseyin Güdücü Yazıları