Toplum için; Anne, baba ve çocuklardan oluşan en küçük insan topluluğuna aile adı verilir. Aile üyeleri arasındaki ilişkiler ve aile ortamı, psiko-sosyal yönden gelişen bireyin en çok etkileşime uğradığı yerdir. Aile toplumun temel taşıdır. Toplumun aile yapısı ne kadar sağlam olursa, o toplum da o kadar güçlü olur. Uyumlu bir ortamda büyüyen ve gelişen çocuk, sağlıklı ve güçlü bir insan olarak topluma katılır. Bu da toplumun sağlam ve güçlü olmasına katkı sağlar. Aile toplumun özüdür. Manevi değerlerini kaybeden aile yapısı çöken ülkenin manevi çöküşü de hızlı olacaktır. Huzurlu ve dengeli bir aile ortamında yetişen fertlerle toplumun sorunlarına kökten çözümler getirilebilir. Bir memleketin yükselmesi, ev ve aile muhabbetine bağlıdır. Aile toplumun özüdür. Aile topluma karşı sorumlu olduğu gibi kendi mensubu olan bireylere karşıda sorumluluğu vardır. Bu görevin yerine getirilmesiyle hem aile hem toplum huzuru ve saadeti yakalayacaktır. Aile, dünyaya ilk kez merhaba dediğimiz ve koşulsuz sevginin ne demek olduğunu ilk öğrendiğimiz yerdir bizim için. Hayattaki ilk ve en büyük deneyimlerimizi ailemizle yaşarız. İlk kez onların yanında adım atar, ilk kelimelerimizi onlarla söyler ve yine ilk mutluluklarımızı onlarla yaşarız.Olumlu veya olumsuz her anımızda onlar vardır yanımızda. İlk başarılarımızı ailemizle kutlar ve birlikte eğleniriz. İlk kalp kırıklıklarımızı yaşadığımızda yine ailemizin omzunda ağlarız. Bunun yanında verdiğimiz tüm kararlarda yine arkamızda olacak olan ailemizdir.Bir yuva kurmayı yine ailemizle öğrenir ve kendi yuvamızı onlardan öğrendiklerimizin ışığında şekillendiririz. Aslında tüm bunlar bize ailenin hayatımızdaki en önemli şeyleri öğrendiğimiz bir okul olduğunu gösterir.Hayatta her anımızda yanımızda olan ve yegane varlığımız olan ailemize sımsıkı sarılmalı ve her defasında onları ne kadar sevdiğimizi söylemekten çekinmemeliyiz.Sevgimizi dile getirmemek bize hiçbir şey kazandırmaz aksine bizden çok şey götürür. İçimizdeki sevgiyi elimizden geldiğince paylaşmalıyız, paylaşmalıyız ki çoğalsın. Sevgi tıpkı sözcükler gibi kulaktan kulağa yayılır ve yayıldıkça büyür.Aile bireyleri üzüntülerini ve sevinçlerini paylaşırlar. Bu durum, ailedeki dayanışmanın en güzel örneğidir. Sevinçlerin aile bireyleriyle paylaşılması mutluluğu artırır. Üzüntülere ortak olunması ise sorunları azaltır. Her iki durum da aile bireylerini birbirine bağlar.Aile bireyin en temel duygusal ihtiyacı olan, sevgi, güven ve aidiyet duygusunu yaşadığı tek yerdir. Bir bireyin sağlıklı bir kişilik yapısına sahip olması sağlıklı bir aileye sahipliği ile doğru orantılıdır. Küçük yaşta ailesinde sevgi, güven ve aidiyet duygularını yaşayamayan bireyler ömür boyu bu duyguları yaşayamazlar… Ağaç yaş iken eğilir; sözü bireyin kişiliğinin gelişiminde ailenin önemini çok iyi anlatmaktadır…