2023 yılının sonuna yaklaşırken, bu yılın ülkemiz için getirdiği acı olaylara, sıkıntılara ve yüreğimizi dağlayan gerçeklere dönmek istiyorum. Türkiye’nin bu yılki sınavları, yaraları ve kayıpları, insanın içini burkan bir gerçekliği yansıtıyor.
Depremler:Bu yıl, ülkemiz doğal afetlerle yüzleşirken, depremler acı bir hatırlatıcı oldu. Toprağın altında yaşayan sarsıntılar, ülkenin dört bir yanında yıkıma ve acıya neden oldu. Can kayıpları, yaralılar ve evsiz kalan aileler, içimizde bir boşluğa sebep oldu. Bir yanda umudu yeşerten yeşil dağlar, bir yanda yürekleri paramparça eden yıkıntılar... Toprak ana, hem kucakladı hem de sarsıntılarıyla yüreğimizi titreten acıları bize yaşattı.
Ekonomik Zorluklar:Diğer yandan, ekonomik zorluklar ve belirsizliklerle baş etme mücadelesi sürdü. Enflasyon, işsizlik ve yaşam maliyetlerindeki artış, birçok aileyi zor durumda bıraktı. Ev ekonomileri sallandı, umutlar darbe aldı. Hayat, birçoğumuz için bir mücadele haline geldi.Gazze’deki Savaş:
Gazze’de yaşanan insanlık dramı ise yüreğimizi parçalayan bir gerçeklik oldu. Masum insanların acı içindeki çığlıkları, uzakta yaşayan bizleri bile etkiledi. Savaşın gölgesinde yaşam mücadelesi veren insanlar, bir taraftan yıkılan binaların enkazı altında, diğer taraftan ise yaralı kalplerin derinliklerinde bir çığlık bıraktı.
Bu satırları yazarken, içimde bir hüzün var. Ancak, bu hüzün, aynı zamanda bir çağrıya dönüşüyor. Yaşanan bu zorluklara rağmen, umutsuzluğa kapılmadan, birbirimize daha çok sarılarak, dayanışmayı güçlendirerek yol almalıyız. Belki de acılarımızın ortaklığı, bizi daha birleşmiş ve daha insanca bir toplum yapacak.
Her yılbaşı olduğu gibi birçoğumuz tarafından bu yılda yeni beklentilerin, umutların, hedeflerin, istek ve ihtiyaçların liste aldığı bir 365 gün başlatıyoruz. Her yıl kimileri için hüzün kimileri için ise sevinci temsil etmektedir. Ancak her iki kısım da yeni yıldan sayısız beklenti ve dilekler içindedir. Bu beklentiler ise insan olmanın en temel kuralıdır. Bir insan ancak umutları ve hayalleri olduğu sürece yaşayabilir. İnsana yaşamının enerjisini veren şeylerin bütününün adıdır: umut ve hayal…
Çok şey istemek hakkımız. Bazen söylendiğimiz, kızdığımız hatta isyan ettiğimiz dönemler de olmuyor değil. Ne kadar söylensek de olduğundan daha fazla emek harcasak da sonuç değişmemektedir. Biz olduğumuz yerde saymak durumunda kalmışızdır. Çöküşler ve düşüşler insan doğasının en temek kavramları ve ruh hali durumlarıdır. Ne zaman ki çabanızdan şüphe duyacak olup başarısız hissedecek olursanız, başlamamış herkesten bir sıfır önde olduğunuzu unutmayın.
Unutulmaması gereken bir başka husus ise hayat herkese istediğini ve dilediğini verir. Bu durum ise sizin onu ne kadar istediğinize bağlıdır. İstemek; ama gerçekte ne istediğini bilmektir önemli olan. İnsan bazen dilde başka, kalpte başka, ruhta başka şey ister. Bu üçlünün aynı istekte buluştuğu kişiler her istediğini ise elde edebilir. Kendi içinde uyumsuzluk yaşayan birine hayat da uyumsuz davranabilir. İşte bundan dolayıdır ki hayat kişiye ne istediğini öğretene kadar tecrübeler yaşatır. İnsan tam olarak ilk başta kendini tanımayı öğrenmeliymiş.
Bu anlamda ve bağlam olarak yaşamı boyunca kendini tam anlamda tanımayan bir birey ve onun istekleri zarar verebilecek boyuta ulaşmıştır. Her şey doğru zamanda doğru kişiye verilir. Nereye gideceğini bilmeyenin, nereden gittiğinin bir önemi yoktur. Bizler de öncelikle gerçekte neyi istediğimizi, nasıl elde edeceğimizi bilmeli, sonrasında bu istediğimizi nasıl elde edeceğimizi belirleyip büyük bir heyecan duyarak mutlu sona yürümeliyiz.
Önümüzdeki bu yeni yılda ise başkalarının hayalleri üzerine bir hayal kurmaktan ziyade kendi benliğimize uygun olumlu umutlar kurmak gerekiyorBaşkalarının hayalleri ile yaşamak başka bir şeydir, kendi hayallerinin peşinde koşmak bambaşkadır.2023 yılı, sınavların ve zorlukların yılıydı. Ancak, umutları da barındırdı. Geleceğe dair inançla, dayanışma ile, sevgiyle umut etmek, belki de bu yılın bize öğrettiği en önemli ders.
Sağlık, umut ve dayanışma dolu bir gelecek dilerim.
