7 Aralık 2024 Cumartesi

SİMGELERLE ANLAŞIYORUZ 

Hüseyin Güdücü

07-12-2023
Bize yazmak için tıklayınız.

            Her birey kendine has bir aileye ve kültüre doğuyor. Doğan çocuk toplumun uygun gördüğü, uylaştığı, uzlaştığı, değerleri alıyor. Sadece almıyor aldıklarına nasıl mana vereceğini de öğrenmiş oluyor. Benzer köprülerden geçen her bireyin kendine özgü hikayesi oluşuyor. Kişi artık burada öğrendiklerini temel alarak dünyayı anlamaya kavramaya çalışıyor. 

Aynı kültüre, aynı aileye doğan kardeşlerin yaşadıkları hissettikleri bile farklıdır. Bu farklardan dolayı herkesin düşünme şekli kendine özgüdür. Kimse kimsenin nasıl düşündüğünü dahi bilemez. Düşünmeyi anlamlandırma olarak ele alırsak, anlam olgulardan değil olgular arası ilişkilerden doğar. İnsanlar olan biteni anlamıyor, olguları ilişkilendirerek, hikaye ederek zihne aktarıyor. Bu bakımdan anlamak dışarda olup bitene dair ikna edici bir kurgu inşa etmektir.  

Her insan kendi tecrübelerine, bilgi birikimine, önemsediklerine, duygularına, düşüncelerine, rasyonalitesine göre dünya ile kendine has bir ilişki kurar. İşin hazin yanı bu ilişkide yalnızdır. Yalnızlık tedirgin edici olduğundan kendini güvende hissetmek için bir bütünün, topluluğun, cemaatin parçası olmak ister. Toplulukların ortak anlamda buluşmaları pek mümkün olmadığından belli simgeler altında buluşurlar.   

            Günümüz simgeler dünyasıdır. Herkes kendine yakın gördüğü, tarafı olduğu topluluğun simgelerini kullanır.  Kıyafetler, saçın sakalın şekli,  ev, araba seçimi simgeseldir. Bir insanı kullandığı simgeler nedeniyle hangi gruba yakın olduğunu kolayca tahmin edebiliriz.  

            Simgeleri toplumsal mutabakatlar belirler. İnsanlar buna simgesel olarak uyarlar.  Bu zamanın ruhuna göre değişiklik gösterir.  Neyin neden olduğu sorusuna herkes kendi meşrebince cevap verirken simge bu anlayış farkını örter. Aynı şeyin altındaymışız gibi görünürüz. Örneğin bayrağımız, hepimizin simgesidir. Bu simge altında birleşiriz ama ‘Bayrak ne anlama gelir?’ sorusuna milyon değişik cevap ortaya çıkar.  

            İnsanlar güvende olmak için hayatını riayet ederek, itaat ederek sürdürüyor. Toplumsal mutabakatla oluşan simgelere boyun eğiyor. Toplumun büyük bir kesimi zaten böyle yaşamayı tercih ediyor. Bir lider çıksın bana ne yapacağımı ne yapmayacağımı söylesin ben de buna uyayım diyor. Nasıl olsa benim yerime düşünen biri var, benim düşünmeme lüzum yok diyor.  

            Bazı insanların temelden öğrendikleri ile zihni başka türlü çalışmaya başlıyor. Güvende olmak için sıradanlıkla yaşamak sıra dışı insanların içine sinmiyor. Bu insanlar simgelere kayıtsız kalıyor, itiraz ediyorlar. Yenilik buradan başlıyor ve bunlar sayesinde insanlık sıradanlıktan kurtuluyor. 

YORUM YAZ
BU YAZI HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
Okur yorumları, kişilerin kendi görüşleridir. Bu yorumlardan sorumlu değildir.
YORUM YAZ
Hüseyin Güdücü - Diğer Yazıları
Bütün Hüseyin Güdücü Yazıları