1-7 Kasım Türk Harf Devrimi Haftası-2

Fatma AYTEKİN

08-11-2023
Bize yazmak için tıklayınız.

Geçen yazının devamı

Atatürk, aynı gece Sarayburnu'nda halka şunları söylemiştir:"Bugün yapmak zorunda bulunduğumuz çok değerli bir iş daha vardır: Yeni Türk harflerini çabuk öğrenmek... Kadına, erkeğe, hamala, sandalcıya, bütün yurttaşlara öğretiniz... Bunu yurtseverlik, ulusseverlik görevi biliniz. Bu görevi yaparken düşününüz ki bir ulusun, bir sosyal topluluğun yüzde onu ancak okuma yazma bilir, yüzde doksanı bilmezse, bundan insan olanların utanması gerek."Atatürk, yazıyı değiştirecek devrimi anlatabilmek için hemen yurt gezilerine başladı. Birçok yerde tahta başında yeni harfleri yazdı, yazdırdı; yeni yazıyı tanıttı, bu yazının ne denli kolay öğrenilebileceğini belirterek her konuda olduğu gibi bu işte de ulusuna öncü oldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 1 Kasım 1928'de 1353 Sayılı Yasayla 29 harften oluşan yeni Türk abecesini kabul etti. Yeni abecenin bütün ulusa öğretilmesi, "Millet Mektepleri" (Ulus Okulları) denilen, bir bakıma ülkedeki ekin devrimini hızlandıran kurumlar aracığıyla sağlandı.

Mustafa Kemal Atatürk'ün, 1 Kasım 1928'de TBMM'yi açarken söylediği şu sözler, Harf Devrimini ve önemini çok iyi tanımlamaktadır:

"Büyük Millet Meclisi'nin kararıyla Türk harflerinin kesinlik ve yasallık kazanması, bu memleketin yükselme uğraşında başlı başına bir geçit olacaktır.Yeni yazı, bir gerçeği gözler önüne sermişti. Bu yazıyla Osmanlıcayı oluşturan yabancı sözcükleri, tamlamaları yazmak, yazım birliği sağlamak kolay olmuyordu. Yazı Devrimi, bir bakıma dile ayna tutmuş, Türkçenin üzerinden kalın bir perde kalkmıştı sanki. Başka dillerden, özellikle Arapça ve Farsçadan akın eden, bu dillerin yapısına uydurulmaya çalışılarak yapılan uzunlu kısalı, anlaşılması zor "terkipler"in, her biri başka başka yazılan batı kaynaklı sözcüklerin boyunduruğu altındaki Türkçe tanınmayacak durumdaydı. Kuşkusuz Osmanlıca, yüzyıllar süren bir imparatorluğun diliydi; bu nedenle yadsınamazdı; ama kendi benliğinden çok uzaklaşmış bir dille genç cumhuriyetin bilimsel, sanatsal yaratıcılığının ortaya çıkarması, düşünsel üretimin hızlanması, bütün bilim, sanat, teknik kavramların karşılanması da olanaksızdı.

Mustafa Kemal, dilin de yenileşmesi gerektiğini yakın çevresine açıklamıştı. Yazı Devrimini gerçekleştiren "Dil Encümeni" dağılmamış, Milli Eğitim Bakanlığı içinde bir birim olarak dil işleriyle ilgilenmeye başlamıştı. Yazım (imla) konusu, bu kurulun çözmesi gereken ilk sorundu, nitekim "Dil Encümeni" ilkin "İmla Lügatı" (1928) adıyla bir yazım kılavuzu hazırladı. Arkasından "Türk Söz Kitabı" adıyla sözlük hazırlığına girişildi. Ancak hem kurul üyeleri arasında anlaşmazlık vardı, hem bu anlaşmazlıklar TBMM kürsüsüne dek uzanıyordu. Bu kurulun dilin yenileşmesi için sağlıklı çalışamayacağı, siyasal erkin dil işlerine sık sık karışacağı belli olmuştu; nitekim 1931 yazında Milli Eğitim Bakanlığı ödeneğini kesince, Dil Encümeninin çalışmaları son buldu.Türk Harf Devrimi, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde kullanılan Arap alfabesinin yerine Latin alfabesinin kabul edilmesini sağladı. Bu önemli adım, dilimizi daha işlevsel hale getirirken, okuma yazma oranlarını artırmak için atılmış büyük bir adımdı. Arap alfabesinin karmaşıklığı yerine, Latin alfabesi daha basit ve uluslararası bir alfabeydi. Türk Harf Devrimi aynı zamanda Türkçenin dil bilimi açısından da geliştirilmesine olanak sağladı. Dilimize yabancı dillerden ödünç kelimeler yerine, kendi köklerimize daha uygun olan sözcükler türetilmeye başlandı. Bu, Türk dilinin zenginliğini ve özgünlüğünü koruma amacını taşıdı.

Bugün, Türk Harf Devrimi'nin yarattığı etkiler hala hissediliyor. Dilimiz daha anlaşılır ve okunabilir hale geldi, eğitim sistemimizde büyük bir değişim yaşandı ve milli kimliğimize olan bağlılık güçlendi. Türk Harf Devrimi Haftası, bu büyük dönüşümü ve Türk milletinin diline olan sevgi ve saygısını kutlamak için bir fırsattır.

1-7 Kasım tarihleri boyunca, Türk Harf Devrimi'nin önemini anlamak, Türkçemizi ve kültürümüzü koruma ve geliştirme yolunda bir adım atmamızı hatırlatır. Bu haftayı, dilimize ve dilimize duyduğumuz sevgiye bir saygı gösterisi olarak değerlendirelim. Türk Harf Devrimi Haftası kutlu olsun!"

YORUM YAZ
BU YAZI HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
Okur yorumları, kişilerin kendi görüşleridir. Bu yorumlardan sorumlu değildir.
YORUM YAZ
Fatma AYTEKİN - Diğer Yazıları
Bütün Fatma AYTEKİN Yazıları