İKİNCİ EL ARAÇ SATIŞLARINDA AYIP

Emir Abdullah ÖZÇELİK

23-10-2023
Bize yazmak için tıklayınız.

Ülkemizde gerek vatandaşların ihtiyacı için araç alım satımı yapması gerekse ekonomik olarak yatırım aracı olarak görülmesi sebebiyle ikinci el araç ticareti hareketlidir. Her ticari ilişkide olduğu gibi araç alım satımında çeşitli riskler bulunmaktadır. Bu risklerin başında ise satın alınan aracın ayıplı olması gelmektedir. Ne yazık ki bazı satıcılar aracındaki ayıbı bilerek ve kasten gizleyerek satmakta, bazen de söz konusu ayıplar alıcı tarafından dahi bilinmemektedir. Her iki durumda da söz konusu ayıptan haberi olmaksızın aracı satın alan kişinin mağduriyeti gündeme gelmektedir. 

Ayıp kısaca, satılanın niteliklerinin ya da kullanım amacında beklenen faydayı azaltan/kaldıran durum olarak nitelendirilebilir. Örnek verecek olursak; Aracın hasar kaydının olması, Kilometresi ile oynanmış olması, Aracın şanzımanında, motorunda, yazılımında vs. aksaklık bulunması, Değişen parçalarının olması vb. durumlar ayıp tanımına uyan ve uygulamada en çok karşılaşılan durumlardır.

Araç satışlarında ayıp, gizli ve açık olarak iki şekilde gerçekleşebilmektedir. Açık ayıp, aracın teslimi sırasında kaba bir kontrol ile tespit edilebilecek şekildeki eksikliklerdir. Düzenlemeye göre alıcı, satın aldığı şeyi imkan bulur bulmaz gözden geçirmeli ve bir ayıba rastlanırsa uygun bir süre içerisinde satıcıya bildirmelidir. Gizli ayıpta ise, olağan bir gözden geçirme ile ayıba rastlanamayacağı veya ayıbın sonradan da ortaya çıkabileceği için durum öğrenilir öğrenilmez derhal satıcıya bildirilmelidir.

Hukuki olarak bu sorunlardaki dikkat edilmesi gereken ilk husus, ayıbın bildirildiğinin ispatıdır. Ayıpların satıcıya ihbar edildiğinin ispat yükümlülüğü alıcıdadır. Bu nedenle noter kanalıyla satıcıya ihtarname göndermek en garanti yol olarak karşımıza çıkmaktadır. Söz konusu ayıplara karşı alıcının birtakım seçimlik hakları bulunmaktadır. Bu seçimlik haklar;

  • Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönmek
  • Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim istemek
  • Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını istemek
  • İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini istemek şeklindedir.

Söz konusu uyuşmazlıklarda satıcının sorumluluğuna gidilebilmesi için zamanaşımı, satılandaki ayıp sonradan çıkmış olsa bile, satılanın devir tarihinden itibaren iki yıldır. Ancak söz konusu devirde satıcının ağır kusuru varsa bu iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz.

Son olarak bu konularda vatandaşlarımız tarafından eksik/yanlış bilinen birkaç hususu da değinmek istiyorum. Araç satışından önce alınan ekspertiz raporunda araçta bir kusur olmadığı yönünde bir rapor alınsa dahi, ortaya çıkacak ayıbın raporda yer almaması satıcının sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Yine aracın piyasa değerinin altında satılmış olması, araçtaki ayıbın alıcı tarafından bilindiği ve bu yüzden piyasa fiyatının altına satıldığı anlamına gelmemektedir. Yine aracın galeriden (araç satışını ticari iş olarak yapan kimseden) alınması halinde alıcının hakları azalmamakta, aksine duruma göre alıcı tüketici konumunda olabileceği için hakları daha geniş ve avantajlı olabilmektedir.

YORUM YAZ
BU YAZI HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
Okur yorumları, kişilerin kendi görüşleridir. Bu yorumlardan sorumlu değildir.
YORUM YAZ
Emir Abdullah ÖZÇELİK - Diğer Yazıları
Bütün Emir Abdullah ÖZÇELİK Yazıları