"Huzura Odaklanın"
Şunu bilelim ki güzel yaşayan, güzel yaşlanır. Huzurlu, mutlu ve keyifli bir hayata odaklanan, daha az hastalanır. Huzurun da her şeyden önce “sıkıntılara takılıp kalmamak, ‘Bu da geçer yahu’ diyebilmek, şükretmeyi bilmek, olanla yetinmek, bardağın önce dolu kısmını görebilmek, olumlu düşünmek, hoş görmek, affetmek, kendiniz olabilmek, ruhu her dem taze tutup eskitmemek ve daha azla yetinebilmeyi yürekten kabullenmekle” ilgili bir süreç olduğunu unutmamak gerekir.
“Sosyal ilişkilerinizi güçlendirin”
Daha güçlü bir sağlık için daha çok eş, dost, arkadaş edinmeli, komşularla iyi ilişkiler kurmalı, sosyal yardım organizasyonlarında görev alıp toplumsal destek gruplarına daha yürekli katılımlarda bulunulmalıdır. Daha çok yardım etmek, özellikle bayramlar, düğünler, doğumlar, ölümler gibi bir arada olmanın sevinçleri büyütüp acıları hafifleteceği dönemlerde toplumsal dayanışma çabalarına girmenin önemi büyüktür.
“Hareket edin”
Aktif bir yaşam tarzı, özellikle haftanın 3-4 günü hiç olmazsa günün yarım saatini egzersiz çalışmalarına ayırmak sadece bedeninizi destekleyip güçlendirmez, ruhunuza yerleşmeye çalışan stres dikenlerinden, depresyon virüslerinden, kaygı yüklemelerinden de kolayca uzaklaşmanızı sağlar. Bedeninize mitokondral güç, fiziksel enerji, ruhunuza serotonin, dopamin ve benzerlerinin sağlayacağı mutluluk bagajları yükler. Sağlıklı beslenme için doğru beslenin. Yaşınız ilerledikçe sadece ihtiyacınız kadar yiyip için. Yemek için yaşamayı bırakın, yaşamak için yiyin. Elinizden geldiği ölçüde sağlıklı yiyecek ve içecekleri tercih adin. Mümkün olan en kısa sürede de iki öğün beslenmeye geçin. Sağlıklı beslenmede,güçlü bir bağışıklığın olması için sadece beslenmeye değil, uykuya, egzersize, huzura ve dinlenmeye de ihtiyacı olduğunu bir kenara not edin. Uyku hırsızı olmayın. Her ne olursa olsun uykunuzdan fedakârlık etmeyin. Uyku sorunlarınız varsa bir an önce düzeltin. 6 saatten az, 9 saatten fazla uyumayın. Uyku ritminizi bozmayın. Erken yatın, erken kalkın. Kısacası uykuyu sabote edebilen her türlü yanlışı hayatınızdan bir an önce çıkartın. Ve tabii ki her fırsatta kaygıyı, endişeyi, gerginliği ve öfkeyi de törpülemeye çalışın.
"Sağlığınızı izleyin"
Vücudunuzla konuşmayı, size ondan gelen mesajları doğru anlamayı ve değerlendirmeyi ihmal etmeyin. Sağlık kontrollerinizi düzenli olarak yaptırın. Prensip olarak özellikle kronik sağlık sorunları konusunda (hipertansiyon, şeker hastalığı, bellek bozuklukları, eklem bozuklukları, romatizmal problemler, kilo sorunu...) dikkatli davranın. Belleğinizi, kas gücünüzü, kemik bütünlüğünüzü güçlü tutmaya bakın.Güzel yaşlanın. Çünkü güzel yaşlanmak, iyi yaşlanmak, güçlü yaşlanmak kendinize ve başkalarına yük olmadan formda ve fit yaşlanmak” temel hedefiniz olsun. Bunun için sadece bedeninize değil, ruhunuza da gerekli özeni gösterin, ruhunuzun ihtiyaç duyduğu takviyeleri de ondan esirgemeyin: Manevi boşluklarınızı doldurun, hatta taşma noktasına getirin. Küskünlükler ve dargınlıklardan uzak durun. Sevgisiz sivriliklerinizi törpüleyin, ruhunuza her gün yeni bir pozitif yakıt ekleyin. Barışa, huzura odaklanın. İnanç dünyanızı zenginleştirin. Aidetlerinizi güçlendirmeyi sakın ihmal etmeyin. Sağlık bir bütündür. Bir insanı sadece fizik, beden olarak algılamaya kalkarsanız, işin içinden çıkamazsınız. Ruh ve beden bütündür.
Diyeceğim şu ki daha güçlü, keyifli, huzurlu yaşamak ve daha iyi yaşlanmak istiyorsak klasik “tıp sınırları”nı zorlamak, tartışmak ve gerekirse aşmak zorundayız.İnsan vücudu sadece organlarımızdan ibaret bir kütle değildir. Ruh ve bedenden müşekkeldir. Her ikisi de en büyük saygıyı hak ediyor. Gerçek mutluluk da sadece ve sadece bu harmoniye saygı gösterek inşa edilebiliyor.