Uzun yıllardır ülkemizde yaşananlar, siyasette kaliteyi incelemeyi düşündürdü. Kalite, bir süreç yürütülürken sergilenen tutum ve davranışların insan sevgisi ve saygısıyla yürütüldüğünün ve süreç ürününün hedefleri sağladığının kanıtlanmasıyla ilişkilidir. 

Siyaset bilimcisi değilim. Ancak ülkemizde siyasetin ana araçlarından olan siyasi partilerin davranışlarına dayanarak gözlemlerim, siyaset biliminin gerekliliklerini hiç kimsenin yerine getirmediğidir. Bir siyasi partiden beklentimiz ülkesini düşünmeleridir. Bunun yanında tüm vatandaşlara saygı ve sevgi göstermeleridir.

Saygı ve sevginin gösterilmediği net olarak gözleniyor. Bunun yanında ulusal çıkarlar yerine temsil ettiği grupların beklentilerini savunanlar çoğunlukta. Böyle olunca Türkiye Cumhuriyeti korunmuyor. Vatan sınırlarına saygı gösterilmiyor. 

Temsil ettiği grupları hiç düşünmeyenler de var. Milletvekili olarak sağlanan emeklilik haklarından yararlanmak isteyenler de çoğunlukta…

Ülkemizde siyasette kaliteyi bilimsel anlamda değerlendirmek gerekli. Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu’nun 2021’de Sarkaç Programında gerçekleştirdiği röportajda, siyaset bilimi ile ilgili videoyu izledim. Birkaç makale okudum. Yeterli değil, ancak ülkemizdeki siyasi partililerin siyaset okuryazarlığı açısından değerlendirilmeleri gerektiği sonucunu çıkardım. Siyasi partilerin tutum ve davranışları incelendiğinde, içgörülerimde hata olmadığını düşünüyorum.

Siyaset okuryazarlığı; bireylerin siyaseti değerlendirmelerini sağlayan temel bilgileri, bazı becerileri ve yetenekleri kazanmalarıdır. Buna göre her vatandaşın siyaset okuryazarlığı bilgi ve becerileri kazanması gerekiyor. Siyasi partililerin bir derece daha üst bilgi ve becerilere ihtiyaçları bulunmakta.

Google’da tarama yaptım. Tırnak içerisinde “siyasette kalite” ve “siyaset ve kalite” yazdım. “Siyasette kalite” taramasında 27 000, “siyaset ve kalite” taramasında 10 site listelendi.

Tüm bunları hızla gözden geçirdim. Çıkardığım sonuçlara ve uzun yıllardır gözlemlerime dayanarak vatandaş bir yana tüm siyasi parti yöneticileri ve çeşitli pozisyonlardaki üyelerinin dahi siyaset okuryazarlıklarına şüpheyle bakılabileceğini söylemek isterim. 

Siyasi parti yöneticilerinin internetteki ilgili yazıları da okumadıkları anlaşılıyor. Aslında internetten erişilen yazıların çoğu siyasette kaliteyi güzel, düzgün, saygı ve sevgi içermek anlamında ele alıyorlar. Vatandaşın beklentileri insan olarak sayıldığını hissetmek, küfürlü sözler duymamak ve sözünde duran siyasetçilerdir. Bu bağlamda kalitenin sağlanmadığı tüm yazılarda vurgulanıyor.

Bilimsel bakışla kalitenin sağlanamadığı da anlaşılıyor ve gözleniyor. Kararlılık, tutarlılık, şeffaflık gibi özelliklerin karşılanmadığı da sürekli dile getiriliyor ve hissediliyor. 

Kalite iki kavramda kullanılır. Halk dilinde; güzel iş yapan, beğeni kazanan, saygı gösteren vb. anlamlarda kullanılan kalite. Bilimsel olarak kalite; hedeflenen ürün ve hizmetin standartları karşıladığının kanıtlanmasıdır. Bu ürün ve hizmeti kullanan müşterilerin beklentilerini karşılamasıyla daha net anlaşılır.

Her iki kavramıyla da ülkemizde siyasette kalitenin sağlanmadığı söylenebilir. 

Diğer bir önemli konu da kalite araçlarının hakkıyla kullanılmasıdır. Kalite araçları hedeflere erişmek açısından büyük yarar sağlar. Hedefler belirli bir grubun beklentilerini karşılamak olabilir. Bu bağlamda kalite iki kavramıyla da sağlanmasa da hedefe erişmek açısından kalite araçlarından yararlanılmaktadır. Siyasette yararlananlar vardır. 

Temsil ettiği grubun beklentilerini sağlamak için kalite araçlarını kullananların hedeflerine adım adım yürüdükleri gözlenmektedir. 

Siyasi partileri ele alalım. Hangi siyasi parti kendi grubunun hedeflerine adım adım yürüyor?

Kalite araçları hedefe ilerlemekte çok yararlı araçlar sunmaktadır. Kullanmasını bilen başarılı olur. Kalite gerçek anlamda sağlanmasa da…

Anlayabilene, öğrenmek isteyene…

İyi bir hafta diliyorum.  

Sağlıklı, Sevgi ve Saygıyla kalın.