7 Aralık 2024 Cumartesi

EN BÜYÜK KORKUNUZ NE ?

Hüseyin Güdücü

22-06-2023
Bize yazmak için tıklayınız.

            Hemen herkesin değişik değişik korkuları vardır. En bilinenleri ölüm korkusu, Tanrı korkusu, şeytan korkusudur. Bunların yanında hasta olmaktan, düşmanlardan, vahşi hayvanlardan, yaralanmaktan, yoksul kalmaktan, suç işlemekten, itibarını,  şöhretini, onurunu kaybetmekten, eleştirilmekten, yargılanmaktan, kınanmaktan, yanlış anlaşılmaktan, güçsüz görünmekten, tek başına kalmaktan, önemsenmemekten, yenilmekten, altta kalmaktan, küçük görülmekten, dışlanmaktan, öcüden, köpekten, ötekinden vb korkulur.  

            Bu korkular nereden geldi?  Kim bunları başımıza bela etti? Bu konuya kafa yoranlar korkularımızın kaynağının; aileler, din adamları, okul ve devlet olduğunu fark edeceklerdir.  

            Bunların bizi korkutmaktaki amacı neydi?  

            Aile çocuğun eve bağlı kalması sağlamak, kilise dindarları kendine bağlamak, partiler ve cemaatler taraftarlarını tutabilmek, toplum devamını sağlayabilmek amacıyla dışarısı tehlikelidir mesajını bilebildiği kadar güçlü bir şekilde vermiştir. Bu mesajı verebilmek için gerçek ya da hayali düşmanlar üretmiştir. Özet olarak çocuğa, ‘Sürüden ayrılanı kurt kapar’ denmiş ve ona bir çerçeve çizilmiş, onun dışına asla çıkmaması tembihlenmiştir. Birini yönetebilmenin en iyi yolu onu korkutmaktır. Çünkü içine korku düşen kişi güvende kalabilmek için bunun bedelini ödemeye dünden hazır olur. Korkutanlar güvende kalmanın bedelinin itaat etmek olduğunu söylerler. Yani bütün mekanizma kişiyi itaat ettirmek üzerine kurulmuştur.  

            Bu mekanizma sayesinde toplum kendine itaat eden elemanlar yetiştirmiş olur. Yalnız yetiştirmekle kalmaz, bunun aynen devam etmesini sağlamak için gerekli tedbirleri de alır. Bizim vicdan sandığımız bir içsel yargıç tam bu iş için tasarlanmıştır. Ne zaman tembih edilenlerin dışına çıkmaya kalkışsak bu içsel yargıç ebeveynlerin sesi ile bizi uyarır. Bu da yetmez çevremizdeki her bir eleman diğerinin jandarmalığını büyük bir zevkle üstlenir.  Toplumda bolca bulunan bu jandarmalar itaat etmekten en ufak bir sapma gösterenleri derhal uyarırlar. Bütün bunların sayesinde bu elemanlar, toplumun herhangi bir kişisi olarak, kendinden beklenenleri yapmaya mükellef kişiler olarak görürler. Asıl amaçlarının bu olduğunu düşündükleri için başka türlüsünün olabileceğini düşünemezler.  

Bu girdaptan çıkmak isteyenler, kendilerine tehlike diye sunulanların ne kadarının gerçek bir tehlike olduğunu gözden geçirmeyi akıl ederler. En baba korku ölüm korkusudur ancak ne yazık ki; bu konuda yapılabilecek şeyler hem sınırlıdır hem de alınan tedbirlerin hiç işe yaramadığını gösteren yığınla örnek vardır. Tarihte en çok saygı gören şahsiyetlere baktığımızda, onurlu bir yaşamı her şeyin üstünde tuttuklarını bunun dışında hiçbir şeyden korkmadıklarını görürüz. Zaten onun dışındaki korkular, itaat ettirmek amacıyla üretilmiş gerçek dışı korkular değil de nedir?  

YORUM YAZ
BU YAZI HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
Okur yorumları, kişilerin kendi görüşleridir. Bu yorumlardan sorumlu değildir.
YORUM YAZ
Hüseyin Güdücü - Diğer Yazıları
Bütün Hüseyin Güdücü Yazıları