İnsan kaynakları açısından yüksek potansiyeli olan ülkemizden neden dışarıya beyin göçü oluyor? Birçok nedeni var. En önemli nedenleri şunlar:
- İşe atamalarda objektif değerlendirmelerin yapılmaması, işe değil kişiye odaklı atamalar
- İşlerin bilgi, emek ve yetkinliğe göre paylaştırılmaması
- Gençlere karşı tutum
Yaşlanan Avrupa’nın potansiyeli yüksek gençleri işe almaya istekliliği de dış etkenlerden ve ülkemiz için tehdit oluşturuyor.
Bu sorunlar uzun yıllardır konuşuluyor. Ancak düzeltilmesi için yaklaşımlarda hiç değişme gözlenmiyor. Değişmeye dirençli bir toplum olduğumuz kesin. Artık iyice düşünmeli ve geleceğe hazır olacak şekilde değişmeliyiz.
Kişilerin değişimleriyle ilgili modeller var. Alanın yetkin uzmanlarından oluşan takımlar ülkemiz için plan yapmalı…
Hızla değiştirmemiz gereken bazı yaklaşımlar var.
Kurumsal değerlendirmeler kapsamında şu konu çok dikkatimi çekmekte: Politika-süreç-prosedür zinciri kurumdaki insanlar arasında aynı şekilde anlaşılmıyor.
Söz verilen ulusal politikaların nasıl yerine getirildiği vatandaş tarafından sorgulanmıyor. Vatandaş, ulusal otoriteye şu konuda söz verdin, hangi projelerle bu sözünü yerine getirmeye çalışıyorsun diye sormuyor. Böyle olunca da stratejik planlar uzun metinler halinde yazılı belgeler olarak raflarda veya web sitelerinde kalıyor.
Kurumsal değerlendirmelerde, kuruluşun misyon, vizyon, değerleri incelenir.
Misyonunu yerine getirmek için çizdiği yol haritası kuruluşun iş görme tarzıdır.
Vizyonuna erişmek için de stratejik planını hazırlar.
Her iki yol haritasında kurumun nasıl yol almakta olduğu risk temelli kalite yönetimi ile anlaşılır.
Değerlendirme yapılırken tüm bu yol haritalarındaki insan kaynaklarının nasıl planlandığı ve planların nasıl yürütüldüğü incelenir. Her iş için gerekli insan kaynağının kazanmış olması gereken bilgi, beceri ve yetkinlikler belirtilmiş mi (İş ve görev tanımı)? O işe atanan insan, bu özellikleri taşıyor mu? Taşımadığı özellikler için eğitim planlanmış mı ve yürütülüyor mu?
Sistematik bir şekilde yaklaşılan insan kaynağı planlarının bulunmadığı gözlemleniyor.
Ulusal olarak insan kaynakları eğitimi ve öğretimi yaklaşımının da kazanılmış olduğu söylenemez.
Örneğin, ekosistemi kurduk gibi ifadeler kullanıyor. O zaman ilgili ekosistemdeki insanların gerekli bilgi ve yetkinliğe sahip olduğunun da kanıtlanmış olması gerekiyor. Ekosistemin her elemanı önemlidir. Ancak her eleman insan tarafından yönetilir. Bu insanın bilgi ve yetkinliği büyük önemdedir.
İnsan kaynakları yönetimine yaklaşım değişmeli…
İyi bir hafta diliyorum.
Sağlıklı, Sevgi ve Saygıyla kalın.