Karar vericiler ve yüzde 80 kuralı

Diler Aslan

08-05-2023
Bize yazmak için tıklayınız.

Hangi yönetim olursa olsun ilgili yönetim kapsamındaki topluluğun gelişmesi karar vericilerin kalitesiyle ilgilidir. Demokrasilerde karar vericileri halk seçer. Böylece, halk ülkenin yönetimini seçtiği karar vericilere teslim eder. 

Seçilenlerin kalitesi ülkenin yönetiminde anahtar önemdedir. Ülkenin yönetimiyle ilgili kanunlar, seçilenlerin kararlarıyla çıkarılır ve uygulanır. Sürekli denetim yapılır; uygulamalar halk yararına iyileştirilir.

Karar vericiler o toplumdaki tüm uygulamalardan sorumludur. Uygulamaları onların atadıkları yönetir.

Karar vericiler dolayısıyla yöneticiler bir kurumdaki uygulamaların %80-85’inden sorumludur. Gerçekleştirilenlerin %80-85’inden de onlar sorumludur. 

Hep en iyiyi yaptık diye bahseden yönetici, uygulamalardan çıkarılan dersleri de açıklamalıdır. Bir yönetici uygulamaların hepsinde çok iyiyiz diyorsa o toplumdaki vatandaşların %80-85’i mutlu olmalıdır. Gösterge budur. 

Bu gerçeği anlayan toplumlar, iyi yönetilirler. Anlamayanlar ise iyi yönetilemezler. 

Üniversite eğitimimizde yöneticilerin kazanması gereken bilgi, beceri ve yeterlilikler ayrıntılı öğretilmişti. 

Birincisi; bir iş yerinde, ilgili iş ile ilgili yasal mevzuat ayrıntılı öğrenilmelidir. En üst yönetici ile en ast çalışan arasındaki tüm ara yönetici ve çalışanların yasal sorumlulukları listelenmelidir.  Tüm uygulamaların yasal prosedürlere göre uygulandığı belirli sürelerde kontrol edilmelidir. Bu şekilde sürekli iyileştirme sağlanabilir. 

İkinci kural da tüm uygulamaların evrensel kabul görmüş standartlara göre gerçekleştirilmesinin sağlanması idi. Bu da o zamanlar kalite kontrol olan uygulamalarının gerçekleştirilmesi ile mümkündü. 

1976’da doktora eğitimimden sonra 1981’de klinik laboratuvar yöneticiliğine başladım. Yasal uygulamalara göre kontrol listesi çıkardım. Yasal yükümlülüklerin bilinmesi durumunun gerçek hayatta yerleşmediğini gözlemledim. 

Böyle olunca, yasalar toplum ve sürekli iyileştirme amacıyla yenilenirken kişilerin kanıta dayalı görüş vermeleri zor olmaktadır. İnsan hakları ve hukuka uygunluk konusunda da etkili olamazlar. Çünkü gerçek hayattaki etkileri hakkında deneyimler kazanılmıyor.  

Geçen sürede, kalite kontrol ile başlayan kalite yönetimi, kalite güvencesi, toplam kalite kontrol, toplam kalite yönetimi başlıklarında değişerek gelişiyordu. Ülkemizde, kalite ile ilgili çalışmalar ve uygulamalar belirli kesimlerde dünyaya paralel gelişse de çoğunluğa yayılmadığı da gözlemler arasındaydı.

Yönetim bilimi araştırıcılarının kalite yönetiminin kağıtta kaldığı gerçeğini saptamaları ardından kalite kültürünün yerleşme durumuna ağırlıklı odaklanıldı.

Kalite kültürü; toplam kalite yönetimi ilkelerinin insanların tutum ve davranışlarında gözlenmesiyle anlaşılır. Dolayısıyla düşünce şekillerini yönlendirir.

Düşünülecek iki önemli konu var: 1) Uygulamalar kanunlara uygun yürütülüyor mu? Hukukun üstünlüğü, insan hakları ve etik kurallara uyuluyor mu? 2) Uygulamalardan çıkarılan dersler paylaşılıyor ve sürekli iyileştirildiği açıklanıyor mu?

Bunlar gerçekleştiriliyorsa, ülkede yaşayanların %80-85’nin gerçekten mutlu olmaları beklenir. 

Karar vericileri seçerken kalite kültürünü yaşam tarzı edinmiş mi? diye değerlendirmekte yarar var. 

İyi bir hafta diliyorum. 

Sağlıklı, Sevgi ve Saygıyla kalın. 

Depremzedelerle ilgili iyileştirici uygulamaların kamuyla gerçekçi bir şekilde paylaşılması, onların yanında olduğumuzu sürekli gösterebilmemiz açısından çok önemli…

YORUM YAZ
BU YAZI HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
Okur yorumları, kişilerin kendi görüşleridir. Bu yorumlardan sorumlu değildir.
YORUM YAZ
Diler Aslan - Diğer Yazıları
Bütün Diler Aslan Yazıları