İnsanlar haz verici şeyler yapmaya meyillidir. En haz verici şey canının isteğini yapmak gibi görünür. Bu yüzden çoğunluk bunu ister. Bu yolun en can sıkıcı yanı, bir süre sonra aynı şeylerin aynı hazzı vermez olmasıdır.
Hazza meyletmek, acıdan kaçınmak insanın doğasında vardır ancak haz peşinde koşarken, iyiden veya yararlıdan vazgeçmek ölçüyü kaçırmaktır. Örneğin, lezzetli yemek yemekten haz edenler, aşırı yerler ve eğer spor yapmazlarsa şişmanlıyorlar. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de şişmanlık oranı her geçen artıyor. Şişmanlık metabolizmayı bozarak, başta şeker hastalığı, tansiyon yüksekliği, karaciğer yağlanması, kanser, bunama gibi hastalıklara zemin hazırlıyor.
Şimdi haz için aşırı yemek mi iyi, yoksa ölçülü davranıp bu hastalıklardan korunarak sağlıklı ve kaliteli bir hayat yaşamak mı?
Daha iyi bir yaşam talep edenler, iyi ve yararlıyı daha çok tercih ederler. Daha iyi bir yaşam daha çok görgü ile olur. Daha çok görgü, sinemada, resimde, müzikte, edebiyatta, psikolojide, heykelde, felsefede, gastronomide, tarihte, coğrafyada dünyadaki en iyileri takip ederek, okuyup araştırarak, gezip görerek kazanılır. Bu konularda çalışmak hem iyidir hem de meraklısına haz verir ama mevcut yaşamına razı olanlar için züldür.
Kimi haz, kimi iyi, kimi de yarar peşinde koşar. Bazıları yarar uğruna hazzı ve iyiyi feda ederler. Bu insanlara göre süs bitkisi yararlı olmadığı için gereksizdir. Bu yolu tercih edenler ya aşırı derecede prensipli ya da yoksuldur. Tabii sadece gerçek yoksullar değil, kafası yoksullarda sadece yarar peşinde koşarlar. Bu gruptakiler istemediklerini yapmamayı başarabilir, kendilerince yararlı olmayanları ellerinin tersiyle kolayca itebilirler.
İnsanlar doğal olarak i o anki durumuna göre bazen hazzı bazen iyiyi bazen yaralıyı tercih ederler. Genellikle haz ile iyi ve yararlı arasında gidip gelirler. Aslına bakarsan hemen herkes içten içe kaliteli bir yaşamı ister. Zira hazzı tercih edenlerin hastalanarak hayat kalitelerini bozmaları neredeyse kaçınılmazdır.
Hal böyle olmasına rağmen, insanlar neden hazzı tercih ederler?
Birincisi; kaliteli yaşam için, iyiden ve yararlıdan yana tercih yapmak, bunun için de hazdan hiç olmazsa nispeten kaçınmak icap eder. Hazdan kaçınabilmek güçlü irade ister. Güçlü irade bilgi, kültür ve görgü ile desteklenmeden oluşamaz.
İkincisi; iyiyi arayanlar on yıllar sonrasını düşünerek hazda ölçüyü kaçırmazlar, yani ‘istemediklerini yapmamayı’ başarırlar. Derinden derine huzursuzluk, endişe yaşayıp buna çara üretemeyenler, içlerinde yanan ateşi, hazzın etkisiyle bir miktar azaltarak idare ederler. Bunlar ‘istemediklerini yapmama’ gücünü kendinde bulamazlar.