Bazıları, ‘hayat mücadeledir,’ bazıları da, mücadele hayattır, derler. Bu
laflar size de manidar geliyor mu? Bana sorarsanız, öyle düşündüğüm zamanlar
oldu, ama şimdi aynı fikirde değilim. Nedenine gelince:
‘Hayat mücadeledir,’ diyenler: ‘Ben şu anda hayatımdan memnun değilim. Memnun
olabilmem için, hayatımda bazı şeylerin değişmesi gerekiyor. Bu değişimlerin
olabilmesi için mücadele etmeliyim. En sonunda istediğim hedefe ulaşınca
hayatımdan memnun olacağım,’demeye getiriyorlar.
‘Mücadele hayattır’ diyenler: ‘Ben
mücadele etmekten hayat buluyorum. Çünkü mücadele ederken işe yoğunlaşıyorum ve
her şeyi unutuyorum. Eğer bir işe yoğunlaşmazsam aklıma bir sürü olumsuz fikir
üşüşüyor,’ demeye getiriyorlar ki bu daha berbat bir şey. Çünkü bu resmen
kendimden hiç memnun değilim, o yüzden kendimden kaçmak için bir şeyle
uğraşmam, hatta boğuşmam lazım, o yüzden iş kolik oldum, anlamına geliyor.
Anlaşılan, ‘şu anda’ mutlu olmayanlar
mücadeleyi seçiyorlar. Uzun uğraşılardan sonra istediklerini elde edince mutlu
olacaklarına inanıyorlar. Bu yolu seçenler şu üç koşul yerine gelince mutluluğu
yakalayabilirler:
Birincisi, hedefine ulaşmak, zira
herkes hedefine ulaşamaz. İkincisi, hedefe ulaşınca umduğun mutluluğun gelip
gelmeyeceği belli değildir. Hedefine ulaşanların çoğu ‘Dağ fare doğurdu,’ diye
hayıflanır. Üçüncüsü, mücadeleyi hiçbir zaman bırakmadan sürdürmek. Her
an mücadele etmek çok zor, yorucu ve yıpratıcıdır. Çünkü mücadele edenler,
sert, katı ve acımasız olmak durumundadır. Bir hedefe varmak uğruna, sert, katı
ve acımasız olmak insani değerlerden uzaklaşmak değil de nedir? İnsani
değerlerden uzaklaşarak elde edilecek kazançlar acaba hangi yaraya merhem
olacaktır?
Kaf dağının ardındaki mutluluk uğruna
bu günleri sıkıntılar içinde geçirmek, akıllıca görünmüyor. Hal böyleyken,
büyük çoğunluk mücadeleyi seçiyor. Çünkü böyle öğrenmiş. Doğduğunda, anne
ve babaya her bakımdan muhtaç olan bebek, koşullu sevgi ile istenilen şekle
sokuluyor. Olduğu gibi sevilmeyen bebeğe; ‘Eğer bunu yaparsan seni severim,
eğer şunu başarsan seni severim,’ deniyor. Çocuk mevcut haliyle sevgiyi hak
etmediği kanısına varıyor. Sevgi ve ilgi görmek için muhakkak bir şey başarmak
gerektiğine inanıyor. Artık hayatı boyunca kendi olmak yerine beğenilen biri
olmak için mücadele ediyor.
‘Mücadelenin sonucunda elde edilen
kazançlarla rahat edeceğim,’ bilgisi; beyine ebeveynlerce yerleştirilmiş.
İsteyen bu bilgiye göre mücadeleye devam eder, isteyen bu günde, bu anda
yaşamanın yolunu bulur.