Kendini düşünenleri tolum pek sevmez. Çünkü toplumsal kültür birlik olmayı talep eder. Bireysellik birlik için büyük bir tehdit olarak algılanır. Bu yüzden toplum kendini düşünenleri, bozguncu olarak görür.
Toplum kendi kurallarına uyanları sever, sayar, onaylar. Bilindiği gibi insanları en çok motive eden şey haz almaktır. Çoğunluk toplum onayından haz alır, onun için yaşar. İnsanlar bu haz için fedakar, yardımsever, iyiliksever, kadirşinas, dürüst hatta kahraman olurlar. Yani aslında her kim her ne yapıyorsa kendisi için yapar.
İşin hazin tarafı toplum onayını tercih edenler, bunu kendileri için yaptıklarının farkına varamıyorlar. Üstelik her daim, ‘El ne der?’ kıskacında yaşamak zorunda kalıyorlar. Bunu tercih edenler, sürekli olması gereken gibi davranmaya çalışıyorlar. İçinden geçenin ne olduğuna önem vermeden sadece olması gerekeni yapanlar kendini ihmal etmiş olurlar.
Kendini ihmal etmenin kazancı toplumsal onay, kaybı ise başkalarının kalbini kazanmak için onlara babalık yaparken kendi kalbini yetim bırakmak değil de nedir?
Kendini ihmal edenler gün geliyor sıkılıyor, bunalıyorlar. Bu esnada kendini ihmal etmeyen birini görünce kendini sorguluyorlar. Sorgulayınca kendi perişanlığını görüp kendini kötü hissediyorlar. Kendine benzemeyenlerin kendini kızdırdığını düşünerek herkesi kendine benzetmeye çalışıyorlar.
İnsanın kendini sorgulaması, kendi içine bakması, eksiklerini görmesi kolay değildir. Kendini ihmal etmenin bedelini çok ağır bulanlar, ‘El ne der?’ kıskacından bunalanlar, toplumsal bir mekanizmadan ibaret olmaya dayanamayanlar kendini sorgulamaya, kendini aramaya, kendi olmaya cesaret ederler.
Kendini arayan insan dışarıdan bakıldığında ‘Kendini düşünen’ biri gibi görülür. Dahası gün gün kendi olmanın, kendi kalbine babalık etmenin tadını alır ve daha çok kendi olur. Şimdi böyle bir insana bencil demek haksızlık olmaz mı?
Bencillik kavramı o kadar kirlenmiştir ki, kimse bencil görünmek istemez. Başkalarının zararını önemsemeden, kendi çıkarını düşünmek çok sefilliktir. Oysa başkalarına zarar vermeden, onlardan bir şey beklemeden kendini düşünmek övgüyü hak edecek kadar asil bir davranıştır.