İletişimin belini kıran en önemli faktörlerden biri niyet okumadır. Ben senin ne diyeceğini biliyorum zannıyla karşı tarafı dinlememek veya yarım kulak dinlemek iletişimi engeller.  

            ‘Ben senin ne diyeceğini biliyorum’ diyenler, insanın değişmeyeceğini varsayıyorlar. Aslında pek de haksız sayılmazlar. Çünkü insanların büyük çoğunluğu değişimden korkar. Çünkü onların gözünde değişmek bilinmeyene yolculuk etmektir. Güvende olalım yeter diyen bu insanlar için bilinmeyen korkutucudur. Bu yüzden her şeyin aynı kalmasını talep eder, değişime direnirler.  

Güvende olalım yeter diyen, daha iyi bir yaşam talep etmeyen, değişime direnen insanlar bile değişirler. Daha doğrusu hayat onları ister istemez değiştirir. İnsan her gün çeşitli olaylarla karşılaşıyor. Sohbet dinliyor, sosyal medya takip ediyor, televizyon izliyorlar. İşleri rast gitsin diye kafa yoruyor, kafasından geçen düşüncelere göre çeşitli duygular duyuyor. Bu duygular davranışa dönüşüyor, davranışlarının karşılığını görüyor. Olup bitenleri yararlı, zararlı, doğru, yanlış, iyi, kötü diye yorumluyor. Tüm bu değerlendirmelere göre yeni çıkarımlar çıkarıyor. Bunlar ister istemez değişime yol açıyor.    

            İnsanların tecrübeleri arttıkça, değişim zorlaşır. Gençler gönlünden geçene daha çok ilgi duyarken, orta yaşlılar ve yaşlılar yararlı olanı tercih ederler. Toplumun küçük bir kısmı gün gelir faydalı şeyler peşinde koşmayı yavan bulur. Onlar daha iyi bir yaşam peşinde koşarlar. Ancak hemen her dönemde insanlar değerlerine önem verirler.  Değerlerimden asla vazgeçmem diyenler az değildir. Ancak ‘Asla kapının arkasındadır’ derler. Bazılarının başına öyle büyük dersler gelir ki değerlerinin içinin boş olduğunu hayret ve şaşkınlıkla görürler. Dünyada hiçbir şeyin söylendiği gibi olmadığını, her şeyin değişebileceğini görürler. Hani bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak dedirten; kaza, bela, ölüm, ayrılık gibi insanlara ağır bedeller ödeten felaketler böyle sonuçlara yol açabilir. İşte bu anlar değişmem diyenleri bile yüz seksen derece değiştirebilecek anlardır.  

            Değişim nerden bakarsanız bakın insanoğlunun kaçınamayacağı bir şeydir. Vakti zamanında bu insan böyledir, diye bir kanıya dayanarak, o insanın başka türlü olamayacağını varsaymak, ben bilirim tavrıdır. Ben bilirim diyenler baktıklarında kendilerini haklı çıkaracak veriler ararlar. Arayan mutlaka kendini haklı çıkaracak kanıtlar bulacaktır.