Bugüne kadar sizlerle paylaştığım yazıların konu seçiminde, güncel olaylara hukuki bir bakış açısı getirmeyi öncelemiştim. Bugün kaleme alacağım yazı ise, hukuk devletinin gerektirdikleri ve vatandaşın savunma hakkının korunması açısından ayrı bir nitelik taşımaktadır. 

CMK görevlendirmesi olarak bilinen zorunlu müdafiilik/avukatlık müessesi; bazı suçlar ve kişiler bakımından yargılama boyunca kişinin bir avukatla temsil edilmesi gerektiği hallerde, kişinin avukat seçebilecek durumda olmadığı koşullarda kişiye baro tarafından görevlendirilen avukatın hukuki hizmet sunması olarak kısaca özetlenebilir. Söz konusu hukuki hizmet karşılığında kişilerden herhangi bir ücret talep edilmemekte olup, ücret Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla yer alan ödenekten ödenmektedir. Ayrıca ücret her yıl yayımlanan tarife üzerinden ödenmektedir.

Çeşitli sebeplerden kaynaklı olarak içinde bulunduğumuz enflasyon gerçeği karşısında; CMK görevlendirmesi ile avukatların sunduğu hizmet karşılığında hak ettiği ücret, hizmet ve meslek onuru ile bağdaşacak şekilde artırılmak zorundadır. Sorunun daha iyi anlaşılması için belirtmek gerekir ki, en az 2-3 yıl süren bir ceza davasında müvekkiline hukuki hizmet sunan avukata yalnızca 754 tl ödenmektedir. Mevcut durumda 2-3 yıl takip edilen bir iş karşılığında alınan ücret bir nevi angarya niteliğindedir.

Hal böyle olunca söz konusu sorunun çözümü noktasında iletişim ile ortak zemini bulma çabamız yerini eylemselliğe bırakmıştır. 81 ilin baroları tarafından alınan ortak karar ile, ücret tarifesinde hakkaniyete uygun bir artış sağlanıncaya kadar görevlendirmelerin kademeli olarak öncelikle yavaşlatılmasına ve en nihayetinde durdurulması noktasında irade sergilenecektir.

Önemle belirtmek gerekir ki; yargının kurucu unsuru savunmayı temsil eden avukatların taleplerini görmezden gelmek, adil yargılama ve savunma hakkını baltalar niteliktedir. Bu noktada en önemlisi; siz değerli okurların adalet arayışı yolunda haklarının savunulması için “eylem” yapıyoruz. Daha iyi anlaşılabileceğimizi düşündüğüm için bu hafta bu konuda yazmak istedim.  Daha adil ve huzurlu bir dünya dileğiyle…