Çok araştırmadan ve öğrenmeden, başkası ne yapıyorsa yapmak alışkanlığımız var. Bilgiyi derinlemesine öğrenmiyoruz. Diğerinin yaptığı gibi yapıyoruz. Aslında, çevrede nasıl yapıldığının araştırılması doğal, gerekli de. Ancak gerçek ve doğru bilgiyi öğrenmeden uygulanması sorun yaratıyor.
Kalite yönetim sistemi, kalite güvencesi ve akreditasyon ilgili eğitimler, denetimler ve danışmanlıklar sırasında şu söylemlerle karşılaşılmakta: “Kalite belgesi kuruluşu böyle istiyor.” “Akreditasyon belgesi kuruluşu şöyle istiyor.” “Sizin istediğiniz gibi yaptık.”
Aslında hangi kuruluş olursa olsun, kalite belgesi, akreditasyon ve dış değerlendirmeler için standartlar, kılavuzlar ve/veya kontrol listeleri vardır. Kuruluş veya kişinin isteği değil bu dokümanlardaki ölçütlere göre değerlendirme yapılır. Yurt dışında böyle… Türkiye’de değil. Ülkemizde, kişi ve kuruluşa dayandırılıyor. Böyle olunca sürekli iyileştirme başarılamaz. Bu bilinmeli…
Standarda veya kılavuza bağlı kalırsanız istenmeyen kişi oluyorsunuz.
Performans ve kalite arasındaki ilişkinin anlaşılmadığı gözleniyor.
Tüm standartlarda, performansın sağlandığının kanıtlanması istenir. Performans, çoğunlukla, 4 boyutta değerlendirilir: Süreye uyumluluk, maliyet etkililik, kalite ve esneklik.
Bu bağlamda, performansın tanımlanması zorlayıcıdır. Hedeflediğin rakama erişebilirsin. Örneğin, amacın parasal kazanç sağlamaktır. En çok parayı kazanabilirsin. Çeşitli yollarla kazanabilirsin. Süre, maliyet etkililik ve kaliteye uyduğunu kanıtlayarak da kazanabilirsin. Sadece şu kadar hedeflemiştim ve kazandım diye performansım çok iyi diyebilirsin. Performansın diğer boyutlarında özellikle kalite boyutundaki kanıtları gösteremiyorsan sadece kendi kendine övünürsün. Kalite güvencesi bu bağlamda önemlidir. Kalite ile ilgili kanıtlar sunulmalıdır.
Stratejik plan hazırlama kılavuzlarında kalite boyutu sadece “memnuniyet” olarak örneklendirilmekte. Performans hedeflerinin değerlendirildiği performans göstergeleri için sayı, oran vb. ölçüler isteniyor. Örn. yayın sayısı, teknoloji destekli derslik sayısı, kitap sayısı, toplantı sayısı vb. Bu sayıları tutturanlar performansım çok iyi diyor. Stratejik planlardaki stratejik performans göstergeleri bu sayılarla değerlendirilebilir mi?
Kalite için de anketler hazırlanıyor. Memnuniyet dereceleri soruluyor. %80 üzerinde memnuniyet varsa her şey şahane, iyileştirilecek bir şey yok diye yola devam ediliyor.
Bu yaklaşım biraz durum kurtarma yaklaşımı oluyor. “Herkes böyle yapıyor ben de yaparım” inancı kalite güvencesine uymuyor.
10 toplantı yapmayı hedefledin. 10 toplantı gerçekleştirdin. Performansı tutturdum diyorsun. 5 kişi katılmış. Hepsi arkadaşın. Herkes memnunum dedi. Memnuniyet de %100. Tamam da, her toplantı etkili ve verimli miydi? Hangi amaca ulaşmakta yararlı oldu? Toplantı geribildirimlerine göre hangi iyileştirmeleri yaptın? Her hedef göstergesine bu şekilde yaklaşılabilir. Ancak kalite açısından değerlendirmek farklıdır.
Performans göstergeleriyle kalite göstergeleri karıştırılıyor gibi. Kulaktan duymaya değil, bilimsel bilgiye dayalı tutum ve davranış geliştirilmeli. İlgili kurum ve kuruluşların da kalite ölçütlerine bağlılık konusunda titizlik göstermeleri gerekiyor.
İyi bir hafta diliyorum.
Sağlıklı, Sevgi ve Saygıyla kalın.