GERÇEK İNSAN  

Hüseyin Güdücü

16-06-2022
Bize yazmak için tıklayınız.

            Hemen herkes başkalarının iki yüzlü olduğundan, sahte davrandığından şikayet ediyor. Aslına bakarsanız pek de haksız sayılmazlar. Toplum içindeki herkes hiç olmazsa zaman zaman ikiyüzlü davranıyor, davranmak zorunda kalıyor. Hadi zorunda kalınan zamanları istisna tutalım ama bu durumu olağanlaştıranlara, normal sayanlara ne demeli?  

            Evet, bu durumu normal sayanların oranı nereden bakarsanız bakın yüzde doksanın üzerindedir. İşin hazin tarafı bu insanlar bunu durumu normal gördükleri için hiç de rahatsız olmazlar. Başlarına gelen onca sıkıntın hastalığın kaynağının bu durum olduğunu asla göremezler.  

            İnsanlar doğduğu coğrafyanın ve toplumun idealize ettiği şahsiyet olmaya zorlanıyorlar. O toplumda doğanlara, toplumun ideal saydığı kişi olmadan mükemmel olmazsın, mükemmel olmadığın sürece sevilip sayılmazsın deniyor. Herkes yola böyle çıkıyor. Bu yol tuzaklarla dolu bir yol. Bu tuzaklardan birincisi, mükemmel olma umuduyla yola çıkıyorlar ama oraya ulaşmanın mümkün olmadığını fark etmiyorlar. Yani aslında insanların önüne gerçekleşmesi imkansız bir hedef konmuş oluyor. Böylece insanlar o hedefe ulaşma umuduyla yaşıyorlar. İkincisi, kimse ben bu yoldan gitmeyeceğim diyemez çünkü buna cüret edenler kınanır, ayıplanır, dışlanır. Bu yüzden suçluluk duyarlar. Bunlardan kaçınmak için bu yoldan ayrılamazlar.  

            Şimdi bu durumdaki insanın yapacağı üç şey vardır; birincisi kendini hiçe sayarak toplumun idealize ettiği şahsa dönüşecek, ikincisi kınamadan kurtulmak için öyleymiş gibi görünecek, üçüncüsü, gerçek insan olacak. Birinci yolu seçenler bir yanı ideal insan, diğeri gerçek insan olmak üzere ikiye bölünmek zorundadırlar. Bu bölünmekten kurtulmak amacıyla gerçek olanı bastırırlar ve onu bilinç dışına iterler. Böylece ideal olan bilince gelir. Bu yolu seçenler geçek olmayanla yola çıktıkları için asla tatmin olamazlar. İkinci yolu tercih edenlerin içi başka dışı başka olur. İçi başka dışı başka olmak da ikiye bölünmektir. İkiye bölünmüş olanlar, ne yaparlarsa yapsınlar bir yanı memnun olurken öbür yanı itiraz eder.  

            Gerçeklerden uzaklaşanlar, umutla, teselliyle yaşarlar. Onlar sürekli umutlarını diri tutacak şeylere başvururlar. Oysa umut sadece bir hayaldir üstelik hedefin kendisi gerçek dışıdır. Doğru, gerçek umurlarında değildir, o yüzden bu insanları akla davet etmek hiçbir anlam taşımaz.  

            Gerçeklere ulaşmak isteyenler, gerçeklerle yola çıkarlar. Gerçek insan tıpkı çocuk gibi olmaya çalışır. Bir çocuk ideal nedir bilmediği için sadece içinden geldiği gibi davranır. Hinlik, cinlik bilmez, kimseye yaranmaya çalışmaz. Çocuk insanın orijinal halidir.  

YORUM YAZ
BU YAZI HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
Okur yorumları, kişilerin kendi görüşleridir. Bu yorumlardan sorumlu değildir.
YORUM YAZ
Hüseyin Güdücü - Diğer Yazıları
Bütün Hüseyin Güdücü Yazıları