Mitolojide bir Sisyphus hikayesi var. Bu hikayeye göre: güçlü, kuvvetli, kurnaz bir kraldır Sisyphus. Irmak tanrısının (Asophos) kızı kaybolmuş ve bu tanrı yana yakıla kızını aramaktadır. Sisyphus ırmak tanrısına gidip, “Kızının nerede olduğunu biliyorum. Benim ülkeme bir ırmak bahşedersen sana söylerim.” Irmak tanrısı, “Tamam,” deyince, kızını Baş Tanrı’nın (Zeus) kaçırdığını söyler. Bu hainlik Baş Tanrı’yı çok kızdırır ve Sysiphus’un canını almak için derhal ölüm meleğini (Thanatus) gönderir. Kurnaz ve güçlü Sisyphus, ölüm meleğini zincirle bağlar.
Ölüm meleği işini yapamayınca insanlar ölmezler. Ölülerin ve ruhların tanrısı, (Hermes) Baş Tanrı’ya; “Ölüm olmazsa kaos çıkar,” diye şikayet eder. Baş Tanrı, “Ben bu sorunu çözerim,” der ve bu kez savaş tanrısını (Ares) gönderir. Güçlü savaş tanrısı hem ölüm meleğini kurtarır hem de Sisyphus’u yakalayıp yer altı dünyasına hapseder. Kurnaz Sisyphus, daha önce karısına benim için cenaze töreni yapma diye söylemiştir. Ölüm Tanrısına, “Benim cenaze törenim yapılmadı, izin ver törenimi yapıp geleyim.” Ölüm tanrısı izin verince yeryüzüne döner ve yaşlanıncaya dek tanrılara yakalanmadan yaşar. Yaşlanınca eski mecali, kurnazlığı kalmamış olan Sisiyphus’u Baş Tanrı yakalar ve şu cezayı verir: Onu dik bir dağın eteğine getirir, önüne kocaman bir kaya koyar; “Bu kayayı bu dağın tepesine çıkaracaksın!” Sisyphus sabah uyanır, akşama kadar kayayı iterek bin bir güçlükle en tepeye çıkarır. En tepeye vardığında kaya en aşağıya yuvarlanır. Sisyphus’a aynı işi sonsuza dek yapma cezası verilmiştir.
Baş tanrı hainlik yapana her gün aynı işi yapma cezası vermiş!
Ne işle meşgulsünüz?
Her gün aynı işi yapanlar, Sisyphus gibi cezalı mıdır? Cezalı değilse bile onun gibi yaşamaya razı mıdır?
İnsanlar doğduğu coğrafyanın kültürü ile bir kalıba sokuluyor. Bu kalıba girenlerin toplumsal sınıfı, konumu ve aşağı yukarı nasıl davranacağı belirlenmiş oluyor. Ortalama insan hayatını dünya gailesi geçiriyor. Dünya gailesi dediğin; rızkını kazanmak için çalışmak, her ay kira, fatura, taksit ödemekten ibaret.
Heidegger; “İnsan dünyaya fırlatılmıştır,” diyor. Bir kere dünyaya gelmişiz. Nedenini nasılını tam bilemiyor, bazı kabullere yaslanıyoruz. Hayat gailesi ile ömür tüketmek hikayedeki kahramanın yaptığını yapmaya benziyor. Daha iyi bir yaşam için kendine zaman ayırmak isteyenler bu kısır döngüden çıkmak zorundadır. Bunu yapmak isteyenler, ya hayat gailesini geride bırakacak kadar kazanmalı ya da bazı isteklerinden vazgeçmelidir. Birinden birini yapabilenlerin, dilediklerini yapabileceği zamanı olacaktır.
