Yaşantımız boyunca, her alanda önceliklerimizi belirleriz. Önceliklere karar vermek kişi veya kuruluş, herkes ve her topluluk için geçerlidir ve büyük önem arz eder. Kalite uygulamalarında bütün incelenir. Ayrıntılara inilir. İhtiyaçlar belirlenir. Öncelikler sıralanır. Bu sıraya göre ihtiyaçlar karşılanmaya çalışır.
İnsana bütünsel yaklaşım, biyopsikososyal yaklaşımdır. Ekonomisi de biyopsikososyal özelliklerini etkiler. Öncelikler belirlenirken bu yaklaşım temel alınır. Kurum ve kuruluşlar da bu yaklaşımla değerlendirilebilir.
Biyolojik öncelikler: Dengeli beslenme ve hastalıkta güvenliktir. Biyolojik kalite için asgari ihtiyaçlar olan protein-şeker-yağ-vitamin-su-mineral dengeli alınmalı.
Psikolojik öncelikler: Saygı duyulmak, ödüllendirilmek, yapıcı eleştiri, ötekileştirilmemek
Sosyal öncelikler: Aile, iş, okul ve sosyal alanlarda mutluluk
Ekonomik öncelikler: Biyopsikososyal önceliklerin sağlanmasına yetecek ve dengede tutacak kadar kazanç.
Tüm bu biyolojik, psikolojik ve sosyoekonomik alanlar ilişkilendirildiğinde ortak faktörler devletin öncelikleri arasında olmalıdır.
Devlet, tüm vatandaşların bu önceliklerini dikkate alarak yönetimini düzenler. Örneğin, her eve süt, peynir, et, ekmek, meyve, su vb. temel gıda yeterli ve güvenli girebilmeli.
Biyolojik, psikolojik, sosyolojik ve ekonomik alanlarda çok çeşitli bileşenler vardır. Ortak alanlar incelenerek onların sağlanması için öncelikler belirlenir.
Biyolojik-psikolojik etkileşim alanında duygular ve mutluluk ön plandadır. Biyolojik ihtiyaçlarını karşılayabilen vatandaşların mutlu anları daha fazla olur. Ülkede, gerçek verilere dayalı ödül sistemi yaygın olmalı. Vatandaşlar arasında statü, dil, din, ırk, akraba, yakın, taraf vb. farkları hiç gözlenmemeli, yaşanmamalı, hissedilmemelidir.
Biyolojik-sosyolojik etkileşim alanında beslenme, yaşam kalitesi ve hastalıkta iyi bakım ve güven ön plandadır. Sosyoekonomik durum önemli bir göstergedir. Sosyoekonomik durumu biyolojik ve psikolojik alanı etkiler.
Psikolojik ve sosyal alan etkileşiminde kişiler arası ilişkiler ön plandadır. Bu ilişkilerde saygı ve canlı sevgisi ön plandadır. Bunlar yeterli olmazsa yerini travma ve kedere bırakır.
Biyolojik, psikolojik ve sosyolojik alanların ortak etkileşim alanında “akıl sağlığı” bulunmakta. Bilim bunu kanıtlıyor. “Akıl sağlığı” tüm ihtiyaçların dengeli karşılanmasına bağlıdır.
Önceliklerin önemi anlaşılmazsa; kişinin, ailenin, okulun, işin ve yaşadığımız çeşitli sosyal toplulukların yönetiminde tek etkili olan aklı sağlığı yeterli olamaz.
Temel önceliğimiz, akıl sağlığımızın korunmasıdır.
Önceliklerini dikkate alarak temel ihtiyaçlarını karşılayan topluluklar gelecekte var olabilecekler. Çünkü ileri teknoloji yatırımları ve eğitim akıl sağlığının yeterli olmasına dayanıyor.
Dünyada yaşananları biliyoruz. Türkiye’de yaşananları da… Dünyada yaşananlar oldukça fazla katlarıyla ülkemizde yaşanıyor. Nedenlerini bulmamız önem arz ediyor. Önceliklerin bilimsel verilere göre belirlenmesi çalışmalarıyla başlanabilir.
İyi bir hafta diliyorum.
Sağlıklı, Sevgi ve Saygıyla kalın.