7 Aralık 2024 Cumartesi

POLİTİK DAVRANMAK  

Hüseyin Güdücü

05-08-2021
Bize yazmak için tıklayınız.

            Bir gözü ve bir ayağı olmayan bir kral resmini yaptırmak istemiş. Saraya ülkenin en iyi ressamını çağırmış. Ressamı iyi karşılamış, ona samimi davranmış, güzel zaman geçirmişler. Ertesi gün ressam Kral’ın resmini yapmaya başlamış. Kralı samimi gören ressam, kralı göründüğü haliyle resmetmiş. Resim tamamlanınca Kral’a sunmuş. Kral resme bakmış, beğenmemiş “Tez başını vurun!” demiş.  

            İkinci bir ressam çağrılmış. Olayı duymuş olan ikinci ressam, ‘Galiba Kral gözünün olmayışından hoşlanmamış. Ben gözünü sağlam çizeyim, bacağı gerçek çizeyim,’ diye düşünmüş. Bu düşünce ile resmi tamamlamış, Kral resmi görünce “Tez başını vurun” demiş. Üçüncü ressam gelmiş, olanları duymuş olan ressam; “Ben ayağı sağlam, gözü gerçek çizeyim’ diye düşünmüş. Kral resmi görür görmez yine, “Tez başını vurun!” demiş.  

            Dördüncü ressam gelmiş. Kendinden öncekilerin başına gelenleri bildiği için ne yapayım, nasıl yapayım diye düşünmüş. Sonunda ‘En iyisi Kral’ın olmayan ayağını ve olmayan gözünü gizlemek’ diye düşünmüş. Kral’ı tek ayağı üzerine diz çökmüş ve omzunda tüfeği ile tek gözü nişan alırken resmetmiş. Kral bu resmi çok beğenmiş ve onu ödüllendirmiş.  

            Politik davranmak gerçekleri söylemekten kaçınıp, karşıdakinin duymak istediğini söylemektir. Bir bakıma yalan söylemek anlamına geldiği için politik davranmak makbul bulunmaz.  Hal böyle olsa da hikayedeki ressamın durumuna düşenler için başka çare de yoktur.  

            Politik davranmak makbul değil ama çevrenizde gerçekleri duymak isteyen kaç kişi görüyorsunuz? Gerçeği duymak isteyenler bence yüzde bir bile değildir. Hemen herkes beyaz yalanlarla bezediği dünyasında mutlu mesut yaşamayı tercih ediyor. Durum böyle olduğu için pek çok kişi politik davranıyor.  

            En politik davranalar, tabii ki politikacılar. Onlar bu işin erbabı. Onların gerçekleri söylemek gibi bir dertleri asla olamaz. Onların tek dertleri iktidar olmak ve iktidarda kalmak olduğu için, halkın duymak istediği şeyleri söyleyip onları ikna etmektir. İkinci sırada ticaret yapanlar vardır. Onların işi de iknadır. Reklamlarla insanın ruhuna hitap ederek ürettiklerini satmanın yolunu ararlar. Hatta insanlara ihtiyacı olmayan şeyleri ihtiyacı var gibi gösterirler. Mahkemelerde gerçeklerden ziyade ikna devrededir. Doktorlar hastalarına gerçeği söylemenin faydasız olduğu zamanlarda politik davranırlar. Çocuklara gerçekliği tüm çıplağı ile söylemek pek doğru olmadığından zaman zaman anne babalar politik davranırlar. Tecrübeli insanlar da gerçeği söylemenin yararsız olduğunu gördüklerinde politik davranırlar.  

            Peki insanlar gerçeği nasıl öğrenecek? Gerçeği merak edenler sadece merak edenler öğrenmenin bir yolunu bulacaktır.  

YORUM YAZ
BU YAZI HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
Okur yorumları, kişilerin kendi görüşleridir. Bu yorumlardan sorumlu değildir.
YORUM YAZ
Hüseyin Güdücü - Diğer Yazıları
Bütün Hüseyin Güdücü Yazıları