Türkiye’de Sivil Toplum Bilinci 

Diler Aslan

02-08-2021
Bize yazmak için tıklayınız.

Geçtiğimiz hafta iki başarılı sivil toplum gönüllüsünü dinledim. TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ile KAGİDER ve SEDEFED Yönetim Kurulu Başkanı Emine Erdem. TÜRKONFED Genel Sekreteri Arda Batu tarafından yönetilen “Türkiye’de Sivil Toplum Bilinci İnşa Etmek” başlıklı sohbette konuşmacıydılar. 

İki konuşmacı da sivil toplum gönüllüsü. Yüksek sosyal sorumluluk bilincine sahipler. Rol modeller. Rol model olan kişilerin yıllardır hep aynı önerilerde bulunduklarını görüyorum. Yaklaşık 40 yıldır sivil toplum, iş hayatı ve meslek açısından gönüllü çalışmalarımda gözlemlediğim, olması gereken ancak bir türlü yerleşemeyen öneriler… Yerleşemediği gözlenmekte ki sohbetin başlığında “inşa edilmesi” ifadesi var.

Anımsayan vardır, 2005’te Denizli Sivil Toplum Kuruluşları Gelişme Platformunu (DESGEP) kurmuştuk. DESGEP’in hedefleri 2021’deki “Sivil Toplum Bilinci İnşa Etmek” başlığında da dile getirilenlerle uyumlu idi. Kurumsallaşma, iş birliği, takım çalışmaları, sorgulayıcı olmak, iyi yönetişim ilkelerini yerleştirmek vb. Neredeyse 20 yıl olacak, halen aynı açıklıklar gözleniyor ve öneriler devam ediyor. Yaşayanların gözlemleri…

DESGEP çok zorluklarla karşılaştı. 10-13 yıl yaşatıldı. Bu platformun çalışmalarından kazanılanlar, sivil toplum açısından önemli bir deneyimdi. Sivil toplum bilinci ve gönüllülük durumumuzu değerlendirebildik. Aynı gözlemler Turan ve Erdem tarafından dile getirildi. 20 yıl sonra aynı açıklıkların vurgulanması, üzerinde düşünülecek önemli bir husus.

Turan ve Erdem kendileri tam olarak sivil toplum gönüllüsü ölçütlerini taşıyorlar. Her ikisinin çalışmalarına çok yakından şahit oldum. Onların liderlikleri sayesinde bulundukları kuruluşlar ülkeye, insanlığa katma değer sağlayan projeler yürütüyorlar.

Ancak şu gerçekleri de düşünmeden duramıyorum. Liderin görevi sonlandığında başında bulunduğu kurum veya kuruluş özelliğini yitirebiliyor. Yitirmeyen kurumsallaşmış STK’lar var. Ancak çoğunluğunun durumu lidere bağlı oluyor.  

Mustafa Kemal Atatürk sayesinde çağdaş toplumlar düzeyine getirilmiş ülkemize bakın. Onun ve ekibinin kazandırdıkları ne durumda? Çok kaygılı olaylar yaşıyoruz. Bazı aksaklıklar yaşanabilir, ancak bazıları ulusal varlığımızı yok sayan uygulamalar. 

Oldukça uzun süredir içerisinde bulunduğum sivil toplum hareketlerini düşünüyorum. Halen inşası üzerinde konuşulan sivil toplum bilinci için ne yapılmalı? Sorusuna yanıt arıyorum. Türkiye’de sivil toplum hareketleri “reaksiyonel” yürüyor. Afetler oluşunca hızla işbirliği ve yardım eli uzatılıyor. Üzücü hastalık vb. durumlarında hemen parasal yardım yapılıyor. Oturulan yerden parasal hibe ve yardım yapmak alışkanlığı yaygın. 

Sivil toplum bilinci kapsamına giren, sorgulayıcı olmak konusunda hiç yeterli değiliz. “Kazan, kazan” yaklaşımı hemen hiç yok gibi. Stratejik plan yapılmıyor. Proaktif değiliz. Dolayısıyla risklerin bilincinde değiliz. Önlem almak açısından yeterli olamıyoruz.

Araştırma, eğitim ve hizmet alanlarında yer almış bir kişi olarak şunu net olarak söyleyebilirim. Sorgulamak ve öğrenmek her şeyin başında geliyor. Neden böyle?  Niçin böyle? Diye sorgulamalı. Sorguladıktan sonra da bilginin derinine inilmeli. Tarihçesi kanıtlara dayalı öğrenilmeli. Ancak böyle olmuyor. Kulaktan dolma bilgilerle hareket ediliyor. Bu alışkanlık, en tehlikeli olan yaklaşım. Zararları halen anlaşılamıyor.

Sorgulayıcı olmak, öğrenmeyi öğrenmek ve konunun derinine inip kanıta dayalı öğrenmek önemli. Bu da üniversite çağında veya üniversiteden mezun olmuş kişilere sağlanan birkaç saatlik veya birkaç günlük eğitimlerle olamıyor.  

İlköğretimden başlanmalı. Yatay ve dikey entegrasyonlarla yaşam boyu devam eden yapılandırılmış eğitim ve öğrenmelerle gerçekleştirilmeli. Şimdi ilköğretimden başlanırsa, sivil toplum bilinci 20 yıl sonra beklenen düzeye gelebilir. 

Bunun yanında, tabii ki yenilikler için yaşam boyu öğrenme kapsamında eğitimlerle de yol alınmalı. Öğrenilecek çok konu var, ancak bilinç geliştirilmeden öğrenilemediğini ve kazanılan bilgilerin eğreti durduğunu gösteren olaylara da dikkat edilmeli.

Kapasitesi yüksek, ancak sivil toplum öneminin ve değerinin bir farkına varsa…

İyi bir hafta diliyorum.

Sağlıklı, Sevgi ve Saygıyla kalın. 

YORUM YAZ
BU YAZI HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
Okur yorumları, kişilerin kendi görüşleridir. Bu yorumlardan sorumlu değildir.
YORUM YAZ
Diler Aslan - Diğer Yazıları
Bütün Diler Aslan Yazıları