Bir Zen ustası, baş öğrencisini yanına almış ve resim çizmeye başlamış. Hocasına hayran olan öğrenci, onun mükemmel bir resim yapacağını düşünüyormuş. Heyecanla hocasına bakıyor, ortaya çıkacak şaheseri bekliyormuş. O yıllarda pirinçten yapılan kağıda resim yapılır, eğer resim akıcı el hareketleri ile yapılmazsa mürekkep hemen dağılırmış.
Usta elinden geleni yapıyor, öğrenci de dikkatli bir şekilde onu izliyormuş. İzlenmekten huzursuzluk duyan usta, ellerini akıcı şekilde kullanamıyor, bu yüzden mürekkep dağılıyor, bunu gören öğrenci hayal kırıklığına uğruyor, ‘Bu olmadı. Hayır, bu da olmadı’ diye mırıldanıyormuş. Öğrencinin tavrından huzursuz olan Hoca, “Mürekkep bitmek üzere sen git biraz mürekkep hazırla,” diyerek öğrenciyi yanından uzaklaştırmış.
Öğrenci döndüğünde, hocanın şahane bir resim yapmış olduğunu görünce; “Hocam bu nasıl oldu?”
Hoca gülerek, “Bir şeyin farkına vardım. Buradaki varlığın yani beni gözetlemen ‘acaba iyi mi diyecek kötü mü diyecek’ diye tedirgin ediyordu. Bu tedirginlikle doğal olamıyordum. Sen uzaklaşınca, tedirginliğim ortadan kalktı ve mükemmel bir resim ortaya çıktı.”
Başkalarının sizin hakkımızdaki düşüncelerini ne kadar önemsiyorsunuz?
Önemsediğiniz ölçüde bireysellikten uzaklaşırsınız.
Toplum, yardımlaşma ve dayanışma amacıyla bir araya gelmiş insanların bütünüdür. Bir kere toplum oluştuktan sonra artık onun sürdürülmesi esastır. Toplum bunun için; aileden, geleneklerden, örften, adetlerden, okullardan, öğretmenlerden, din adamlarından, yasalardan, kurallardan, ceza evlerinden vb bütün araçlardan yararlanır. Sonuçta topluma itaat edecek fertlerin yetişmesini sağlar. Bu insanlar toplumun geleceğinin teminatı olurlar.
Bilindiği gibi insanda toplumsallık duygusu olduğu kadar, ona direnme duygusu da vardır. Toplum itaat etmeyenlere saygı göstermez, hatta onları cezalandırır. Bu yüzden büyük çoğunluk itaat eder. İşte bu insanlar yanlış anlaşılmaktan yani aykırı görünmekten çok korkarlar. Yanlış anlaşılma korkusu, zaten başlı başına başkalarının ne düşündüğünü önemseme göstergesidir. Başkalarının ne düşündüğünü önemseyenler kendilerini gözetim altında hissederler. Bu yüzden sürekli tedirginlik yaşarlar.
Toplumun istediği gibi olmak güvenli ama sıkıntılıdır. Zira bu insanlar toplumun gözünden düşmemek için, kendilerini ihmal ederler. Kendini ihmal edenler ağır bedeller öderler. Kendini ihmal etmek istemeyenler, bireyselleşmeye yönelmelidir.