12 Aralık 2024 Perşembe

GERİLİMDEN KURTULMAK  

Hüseyin Güdücü

15-04-2021
Bize yazmak için tıklayınız.

            Cam fabrikasında çalışan bir adam, her gün işinden evine mutlu gelirmiş. Evine güler yüzle girer, karısıyla hiç kavga etmezmiş. Bu adamın olağan dışı tutumu mahallede duyulmuş. Sinirli kocalarından bezmiş olan kadınlar bu adamın nasıl böyle olduğunu merak etmişler. Bir gün toplanıp bu adamın evine gitmişler. Adama, “Bunu nasıl başarıyorsun?” diye sormuşlar.  

            Adam, “Benim işim fabrikadaki standartlara uymayan cam eşyaları parçalamaktır. Fabrikada defolu üretilen çay bardağı, çay tabağı, su bardağı, sürahi vb ne varsa, ben onları parçalıyorum. Akşama kadar parçalama işi yaptığım için kendimi çok mutlu hissediyorum. Bu yüzden kimseyle kavga etmeye gerek kalmıyor,” demiş.  

            İnsanlara, ‘Neden gerginsin’ diye sorulsa, insanların saygısız hatta küstah davranışları yüzünden diyeceklerdir. Sanırım hemen herkes bu izahta hemfikirdir.    

            Bu izaha göre, gerginliğin etkeni başkalarının davranışlarıdır. Başkalarını değiştiremeyeceğimize göre, gerginlik kaçınılmazdır. Öyleyse meydana gelen gerginliği azaltmanın çaresi bulunmalıdır. Bunun için, cam işçisinin yaptığı gibi bir şeyleri kırmak, tenhalarda kızdıklarımıza sövmek, tatile çıkmak önerilir.  Yani gerginliği uygun bir aktivite ile boşaltmanın çaresine bakılır.  

            Acaba gerginliği önlemenin yolu yok mudur?  

            Gerginliği başkaları yaratıyor demek, başkaları benim beklediğim gibi davranmıyor demektir. İşin sırrı kişinin beklentisindedir. Beklenti ne denli yüksek olursa, hayal kırıklığı o denli yüksek olacaktır. Ölçüyü kaçırıp özel muamele talep edenlerin tatmin edilmesi zaten mümkün değildir.  

‘Ben çok bir şey istemiyorum, sadece ölçülü bir saygı çerçevesinde davranış bekliyorum. Bu kadarına hakkım yok mu?’ diyenler olabilir. Bu olana razı olmamak, olması gerekeni istemektir. Olması gerekeni istemek, zihnindekini hayata dayatmaktır. Zaten gerginliği yaratan bu dayatmadır. Çünkü  ‘Olması gereken gibi’ davranmayanlar bu kişiyi sinirlendirecektir.  

‘Olması gereken gibi olmak’ ve ‘Olması gerekeni beklemek,’ toplumun belirlediği kalıbı ve ölçüyü benimsemektir. Topluma yaranmak uğruna girilen kalıbın adamı olmaktır. Ben toplumun beklediği gibi olduğum için saygıyı hak ediyorum, demektir. Hak edişini saygı ile tahsil etmeyi beklemektir. Hayat kimsenin olması gerekeniyle ilgilenmez, hayat kendi doğasıyla akar ve bu akış ile olan olur. Olanı kabul edemeyenler, olması gereken olmadı diye gerilirler.       

Gerginliği azaltmanın tek çaresi, olanı kabul etmektir. Yani beklentiyi mümkün olduğunca azaltmak, başarılabilirse yok etmektir.  

YORUM YAZ
BU YAZI HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
Okur yorumları, kişilerin kendi görüşleridir. Bu yorumlardan sorumlu değildir.
YORUM YAZ
Hüseyin Güdücü - Diğer Yazıları
Bütün Hüseyin Güdücü Yazıları