Terimler ve kavramlar ne kadar net ve ortak anlaşılabilirse uygulamalar o derece başarılı olur. Her zaman önemliydi. Ancak dijitalleşme çağında daha da önem arz ediyor.
“Digital Tranformation” Türkçe’ye “Dijital Dönüşüm” olarak çevrildi. Çeşitli tanımları var. Dijital teknolojilerin, müşteriye/kullanıcıya yarar sağlamak amacıyla, var olan sistemlere entegrasyonudur, tanımı en yalın olanı. Endüstriyel evrime bakıldığında, Sanayi 1.0, Sanayi 2.0, Sanayi 3.0, Sanayi 4.0 adlandırmalarıyla yıkıcı değişimler yaşanmış ve yaşanmakta. Dolayısıyla devrimler oluyor.
Sanayi veya Endüstri 1.0; su ve buhar gücünü kullanarak üretimi makineleştirdi. 2.0; seri üretim yaratmak için elektrik gücünü kullandı ve karanlıkta çalışmayı sonlandırdı. 3.0; elektronik ve bilgi teknolojisini birleştirerek üretimi otomatikleştirdi ve dijital çağı sağladı. 4.0; fiziksel ve dijital dünyayı harmanlayan teknolojileri kullanarak birleştirmeyi sağlıyor. Coğrafyaları birleştiriyor. Hıza ayak uydurmak ve çeviklik gerekiyor. Muazzam sistem değişikliği gerekiyor. Bilgi ön plana çıkıyor. Dijital teknolojiler iyi anlaşılmalı. Çevik takımlar kurulmalı…
Türkiye’nin sanayi evrimlerine ayak uydurma durumu değerlendirilebilir. Gelişmiş teknolojiler bağlamında dünyadaki gelişmelere, dışarıya bağımlı olduğumuz gerçeğine göre, ayak uyduramamış olduğumuz söylenebilir. Bu kadar yüksek potansiyelimize karşın ayak uyduramama nedenimizi, durumu net değerlendiremediğimize ve içerideki engellere bağlıyorum (Dış engeller bahane olamaz. Onlar tabii ki kendi ürünlerini satmak isteyecekler…). Bu konuda olağanüstü örnek var. Şu anda aşı üretim durumumuza bakınız. 1921’lerde başlattığımız teknolojiyi de harap etmişiz. Bizler bu engelleri gözlemleyerek yaşayan nesiliz.
Kalite yönetimini neden seçtiğimi tekrar açıklamak istiyorum. Kalite uygulamaları tam anlamıyla uygulansaydı ve kalite kültürü yerleşmiş olsaydı bu durumda olmazdık. Çünkü kalite ve mükemmelliyet odaklı olmanın, “hakkıyla olması gerektiğini de belirtmek isterim”, insanı, takımı, şirketi, kuruluşu ve ülkeyi geleceğe taşıdığına hem inanıyorum hem de kanıtlar bunu gösteriyor.
Sanayi devrimlerine bakıldığında buhar, elektrik, elektronik, dijital vb. gibi teknoloji, gerçek hayattaki ihtiyaçlara uygulanmış. Hazır olan ve sistematik bir şekilde yaklaşan şirketler bu teknolojilerin kullanıldığı makine, tren, bilgisayar vb. çeşitli ürün ve hizmetlere uyarlamışlar. Ulusal politikalarıyla şirketleri destekleyen devletleri bulunun ülkelerin başarılarda çok büyük payı olduğu da vurgulanmalı.
Sanayi 4.0’da da dijital teknolojileri kullanıcıya yararlı olarak ürüne ve hizmete uyarlayabilen şirketler ön plana çıkacak, çıkmakta da. Örneğin, sanal iletişim platformu sunan “Zoom”. Birçok platform arasından Türkiye’de ön plana çıktı. Çünkü hazırdı ve bedelsiz ortam sunması açısından ülkemizde tercih edildi.
Dijital dönüşüm olarak adlandırılan -dijital teknolojilerin etkili ve verimli uyarlanması olan- bu uygulamada başarılı olmak için ne yapmalıyım? Sorusu birçok şirket genel müdürü veya üst yönetimi tarafından sorgulanıyor. Süreç odaklı yapılanmışsanız, süreç yönetiminize risk ve kalite yönetim sistemlerini uyguladıysanız, çevik bir şekilde değişime odaklıysanız dijital dönüşüm konusunda öndesiniz demektir.
Bunlar hazırsa, dijital stratejinizi belirleyecek dijital okuryazarlığı olan genel müdüre veya üst yönetime ihtiyacınız var. Net bir dijital strateji, insan-süreç-teknoloji etkileşimlerini çok iyi kavranmasına bağlı.
Kuruluşlar; dijital teknolojiler hakkında bilgi sahibi olmak, dijital teknolojinin nasıl etkinleştirileceğini değerlendirmek, operasyonel çeviklik, müşterilerle etkili iletişim kurmak, iş gücünü etkinleştirmek, kültür ve liderlik konularının önemini kavramak gibi konulara önem vermek durumundadırlar.
İyi bir hafta diliyorum.
Sağlıklı, Sevgi ve Saygıyla kalın.