Ünlü bir ansiklopedinin pazarlamacısı, bir evin kapısını çalmış. Kapıyı bir hanım ve beş yaşlarındaki oğlu açmış. Pazarlamacı hemen söze başlamış:  

            “Efendim bizim ansiklopedimiz çok kapsamlıdır. Aklınıza gelen her sorunun cevabını bulabilirsiniz. Bir örnek vereyim. Bu küçük çocuk bir soru sorsun, cevabını ansiklopedimiz hemen versin. Hadi bakalım, küçük bir soru sor,” demiş.  

            Çocuk biraz düşünmüş, sonra; “Tanrı ne marka araba kullanıyor?” demiş.  

            Pazarlamacının planladığı tekniği, beş yaşındaki çocuğun sürprizi alt üst etmiş.  

            İnsan toplumsal bir varlıktır. Her bebek bir topluma doğuyor. Doğduğu toplum onu kendi kalıplarıyla donatıyor. Ona nasıl düşüneceğini, nasıl yaşayacağını öğretiyor. Böylece daha baştan insanın hayatı kurgulanmış oluyor. Bu kaçınılmazdır çünkü insanın başka türlü hayatta kalabilmesi imkansızdır.  

            Bu durumda insanın önüne iki seçenek çıkıyor. Birincisi; kurgulanmış hayatı yaşamak. İkincisi; daha orijinalini aramak.  

             Kurgulanmış hayatta belirsizlik, sürpriz daha azdır bu yüzden daha güvenli görünür. Güvenli göründüğü için çoğunluk bunu tercih eder. Kurgulanmış hayat güvenlidir ama monoton ve sıkıcıdır.  Ayrıca doğa kimsenin planına, düşüncesine, kurgusuna, beklentisine göre hareket etmez. O kendi yasasına göre akar. Güvende olmak için alınan tedbirler, doğa olayları karşısında aciz kalır. Doğa hiçbir canlıya hiçbir garanti sunmaz.  

Toplumun giydirdiği kalıptan sıkılanlar, böyle yaşamayı yavan bulanlar arayışa geçerler. Arayışa geçenler, öncelikle toplumun inşa ettiği bilinçle yaşadıklarını, her şeyi ön yargıyla manalandırdıklarını göreceklerdir. Bu bilinç değişmeden ön yargılarından kurtulamayacaklarını anlayacaklardır.    

Önyargılı olanlar, her şeyin bekledikleri gibi olmasını isterler. Bu olmadığında sıkıntı yaşarlar. Sıkıntı yaşamamak için, yaşamı kendi beklentisine uydurmaya kalkışırlar. Bunun akıl dışı bir şey olduğunu bile göremezler. Yaşamı kendine uydurmak isteyenler için sürprizler can yakıcıdır.  

Önyargılardan arınmış bir bilince ulaşabilenler, kendilerini yaşamın akışına bırakırlar. Yaşamı akışına bırakalar için sürprizler harika anlardır.