Bir adam, komşusundan bir haftalığına borç para istemiş. Komşusu adama güvenmediği için borç vermeye niyetli değilmiş ama adamın istediği miktar çok küçükmüş. Komşu kendi kendine, ‘Miktar çok küçük adam ödemezse ödemesin, vereyim gitsin,’ diye düşünmüş ve parayı vermiş.
Adam borcunu zamanında ödemiş. Çok geçmeden aynı adam yeniden borç istemeye gelmiş ama bu sefer miktar büyükmüş. Komşusu, “Veremem geçen sefer beni yanılttın,” demiş. Adam, “Nasıl yanılttım, borcumu zamanda ödedim ya,” demiş. Komşu, “Zamanında ödeyerek yanılttın. Ben senin o borcu ödemeyeceğini düşünmüştüm. Beni yanılttın. Bu yüzden sana borç vermeyeceğim,” demiş.
İnsanlar, yaşadıklarından ders alıyorlar ve buna göre davranıyorlar. Yaşananlardan ders almak bir erdem bazıları gerçekten ders alıyor. Bazıları ise ben yeterince ders aldım, artık gerçeği biliyorum diyor. Ben gerçeği biliyorum demek, önyargının ta kendisidir. Önyargılı olanlar yaşadıklarından ders almak yerine, yargısını doğrulayan kanıt arıyorlar.
Şöyle ki; birinden ya da birkaç kişiden kazık yiyen bir insan, ‘Tüm insanlar sahtekar,’ diye bir genelleme yapıyor. Dünyada yedi buçuk milyar insan yaşıyorken, iki üç kişiye bakarak, tüm insanlık hakkında genelleme yapmak acaba ne kadar doğru olur? Oysa bir konuda yüzde verebilmek için bile, yüz vaka olması istenir. Bu yüzden genellemeler, gerçeği değil, kişinin önyargısını gösterir.
Bir kere ‘insanlar güvenilmezdir,’ genellemesi yapan kişi, artık her şeyi bu ön yargı ile yorumlayacaktır. Gerçekte güvenilir insanlarla karşılaşsa bile, onların numara yaptıklarını, aslında niyetlerinin kötü olduğunu söyleyecektir. Sonra da bu önermesini tasdik edecek bir veri bulacak ve kendi önyargısını doğrulayacaktır.
‘İnsan ne kadar kendine güvenirse, o ölçüde başkalarına güvenir,’ derler. Yani başkalarına güvenmediğini söyleyen kişi, aslında kendine güvenmediğini beyan etmektedir. Kendindeki beğenmediği yanları, başkalarında görmeye psikolojide yansıtma mekanizması diyorlar.
Güzel yaşamak büyük ölçüde insanın kendi elindedir. Bunun sorumluluğunu alamayanlar, bunu başkalarından beklerler. Beklediğini bulamayanlar insanlar kötü, nankör, sahtekar vb diye genelleme yaparak suçu başkasına atarlar. Suçu başkasına atmak belki kısmi bir rahatlık sağlar ama hayatı güzelleştirmez.