Yetkinliklere odaklı mıyız? Veya yetkinlik temelli miyiz? Sorularına deneyimlerime göre net olarak evet diyemiyorum.
Sistematik yaklaşımın yaygın olamadığı toplumlarda yetkinlik temelli olunamıyor?
Sistematik olamadığımız için çok sayıda problemle karşılaşıyoruz. Niye bu kadar çok problemle karşılaşıyoruz? Sorusu hemen her grupta konuşuluyor. Asıl kaynağı belirli. Ancak bu anlaşılamadığı için belirsizlikler artıyor.
Bu gerçeği anlayan insan sayısı çok az. Farkında olan veya anlamış olan insanlar da bir araya gelip sağlam bir strateji çizemiyor.
Sivil toplum da dâhil hizmet, eğitim ve araştırma alanlarındaki deneyimlerime göre maalesef bu çıkarımda bulanabiliyorum. Sistematik ve yetkinlik temelli olamıyoruz. Dolayısıyla yüksek potansiyelimize karşın gelişmekte olan ülkeler sınıfından çıkamıyoruz. Çare var mı? Tabii ki var. Ancak farkındalık yok gibi duruyor.
İşin acı tarafı dijitalleşen dünyada gerekenler yapılmazsa gelişmekte olan ülkeler grubundan da aşağıya inebiliriz.
İşe alımlarda çeşitli değerlendirmeler yapılıyor. Davranışsal yetkinlikler ve mesleksel yetkinlikler değerlendiriliyor. Ancak işverenler işe aldıkları bireylerden çoğunlukla memnun değiller.
Bu durum, işverenlerin meslek eğitim ve öğretimi sağlayan kuruluşlardan memnun olmadıklarını gösteriyor.
Biliyoruz ki, bu konuda ülkemizde çeşitli iyileştirmeler yapılıyor. Türkiye Yükseköğretim Yeterlilikler Çerçevesi yayımlandı. Önlisans, lisans, yükseklisans ve doktora gibi derece programları mezunlarına kazandırılması gereken ortak bilgi, beceri ve yeterlilikleri listelediler. Her meslek programı da hangi yeterlilikler kazandırdığını kendi üniversitelerinin Web Sitesinde yayımladı.
Merak ediyorum. Hangi işveren bu yeterlilikleri inceliyor veya incelemekte?
Aslında işverenler üniversitelerin müşterileridir. Sürekli şikayet etmek yerine bu yeterliliklere bakarak biz de şu yetkinlikleri istiyoruz. Ancak mezunlarda şu şu yetkinlikler bulunmuyor diye sistematik bir şekilde yaklaşmıyorlar. Bu konuda yapılanmalar bulunmuyor diye biliyorum.
“Yetkinlik temelli görüşme (competency-based interview)” yazarak Google’da tarattım. 25 yetkinlik değerlendirmesi buldum. Davranışsal yetkinlikler olarak adlandırılan bu yetkinlikler;
yetkinlikleri olarak sıralanmakta.
Bunlar davranışsal yetkinlikler. Eğitim kuruluşları ilköğretimden başlayarak bu davranışsal yetkinliklere odaklı mı?
Davranışsal yetkinlikler ve teknik/mesleki yetkinlikler farklı değerlendirilir. Ancak birbirleriyle etkileşimlidir.
İşverenler meslek eğitimi sağlayan tüm kuruluşların müşterileridir. Bu bağlamda üzerlerine düşen görevleri yapmaları gerekiyor.
Yeterlilik ve yetkinlik arasındaki farkın net anlaşılması ve sistematik yaklaşımların yaygınlaşması temennisiyle…
Dijital çağda başarının tek koşulu bunlar gibi…
İyi bir hafta diliyorum.
Sevgi ve Saygıyla kalın.