Düzenlemek, geribildirimleri değerlendirmek, denetlemek, önlem almak ve sürekli iyileştirmek (Yönetim)

Diler Aslan

10-02-2020
Bize yazmak için tıklayınız.

O kadar sorunlarla karşılaşıyoruz ki! 

Dünyadaki en ağır sonuç, insan yaşamının kaybıdır. Bunları yaşıyoruz. Yok, yere insan kayıpları yaşıyoruz. 

Aslında her uygulama insan için yapılır. Peki, nerede hata yapılıyor? Hata hafif kalıyor. Nerede yanlış ve kusur yapılıyor?

Yanıtı var. Toplumsal değil bireysel çıkarlara odaklı, kaderci bir toplum olduk. 

Çığ olayında bu kadar çok kişiyi kaybetmemiz… Kabul edilebilir ve dayanılabilir gibi değil… Bu kadar çok kayıp, insan yanlışından kaynaklanıyor. 

Sabiha Gökçen havalimanındaki uçak kazası… Bu da insan yanlışından kaynaklanıyor.

Uzun yıllardır, gelişmiş ülkeler risk temelli kalite kontrol uygulamasını başlattılar. ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemleri-Şartlar Standardı ile net olarak şart koşuldu.  Süreç yaklaşımı ve risk temelli düşünce şart. 

Katıldığım toplantılarda risk temelli düşünce ile ilgili çalışma yapılırken şunun farkına varıyorum. Öyle bir toplumuz ki! Negatif risk ile tehlike ve zarar arasındaki fark dahi çoğunlukla bilinmiyor. 

“Şu olursa şöyle tehlikeye neden olur, bu da şu zarara sebep olur.” Cümlesi kurularak risk, tehlike ve zarar arasındaki ilişkiler anlaşılabilir. Örneğin, “Makine ve/veya insan gürültüsü çığa neden olur. Çığ olursa insanlar hayatlarını büyük olasılıkla kaybeder.” Burada “çığ” tehlikedir. Ölüm zarardır. Tehlikeye neden olan makine veya insan gürültüsüdür. Dolayısıyla risk oluşturan faktör, makine ve insan gürültüsüdür. Bu durumda risk temelli düşünceye sahip olanlar gürültü çıkarmazlar. 

Uçak kazası da aynı şekilde değerlendirilebilir. Rüzgâr arkadan gelirse pilot inişte uçağa hâkim olamaz, kaza olabilir ve insanların yaşamına mal olabilir. Rüzgârın arkadan esmesi büyük derecede hasara neden olabilecek risk oluşturur. Bu riskin önüne geçilmeliydi. 

Görsel ve yazılı basın, sosyal medya kaynıyor. Herkes konuşuyor, yazıyor. Gerçeklere dayalı görüş bildirenler cezalandırılıyor. Ancak, şu ortadadır ki! İnsan yanlışı ve yanlışları var.

İnsan yanlışından kim sorumludur? %85 sistem sorumludur.

Sistem sorumlusu da yönetimdir. Yönetim düzenler (Yasa yapar). Yasaları hukukun üstünlüğü, insan hakları ve etik ilkelere göre yapar. 

Yasalar vatandaş içindir. Yasaları çıkaran yönetim, uygulamaların sonuçları konusunda, vatandaşın değerlendirmelerini toplamalıdır. Aslında görsel ve yazılı basın ve sosyal medya geribildirim toplama araçlarıdır. Vatandaşın değerlendirmeleridir. Vatandaş yaşadıklarıyla ilgili konuşur. Görüşlerin bildirir. Görüşleri nedeniyle kesinlikle cezalandırılmaz. Ortada yanlış konuşma varsa gerekçeleriyle açıklama yapılır. Ceza bazı şeylerden rahatsız olunduğunun göstergesidir. 

Sabiha Gökçen Havalimanındaki ikinci pist neden bitirilmemiş? İstanbul Havalimanıyla yarıştırılmasının anlamı nedir? 

İstanbul Havalimanı ile ilgili çok şey yazıldı. Bilimsel verilere dayandırıldı. O konularda bilim insanlarının çoğunluğunun görüşlerine saygı duyarız. Ancak bir de yaşadıklarımız var. Bunların göz ardı edilmemesi gerekir. 

“Örneğin, yaşı ileri olanlar ve bütçesi idareli olanlar için çok zorlayıcı bir havalimanı. Taksi ile gitmek pahalı. Kent merkezine çok uzak. Otobüsler var, ancak havalimanında bu otobüslerin kalkış terminallerine erişmek çok zaman alıyor. Yorgunluk da cabası… Yurt dışında çeşitli illere uçak ile gidenler bilirler. Hiçbirinde İstanbul Havalimanından İstanbul içine ulaşım kadar zorlanılmaz. Otobüs, metro ve trenler eklenir. Ancak eşyalarınızla kesinlikle 2-5 dakika arasında yürürsünüz.  

Bu zorlayıcı nedenlerden dolayı Sabiha Gökçen’i tercih ediyoruz. Vatandaşın sesine neden bu kadar uzak kalınıyor? 

Yönetimler değerlendirir ve denetlerler. Çıkarılan derslere göre önlem alırlar. Bu şekilde sürekli iyileştirmek için önleyici ve düzeltici faaliyetlerde bulunurlar. Bir de geleceğe hazırlanmak için geliştirmelerle iyileştirmeler yaparlar.

Önleyici faaliyetler ile geliştirmek için yapılan faaliyetleri çok olan yönetimler başarılı olarak adlandırılır. Önleyici faaliyetler risk temelli düşüncenin varlığına dayanır.  

Risk temelli düşüncenin henüz yerleşmemiş olduğunu gösteren çok acı iki olay yaşandı. 

Geliştirmek için yapılanların da yerine getirilmediği gözleniyor. Van Bahçeşehir yolu için tünel sözü verilmiş. Söz icraata geçirilmedikçe sürekli iyileştirmeden bahsedilemez. 

Sabiha Havalimanı ikinci pisti bitirilmemiş. İstanbul Havalimanı hem bina içerisinde kısa süre yürünerek ulaşımın sağlanacağı hem de kente ulaşım için gerekli ve çok az yürünerek erişilebilecek olan tren, metro gibi ulaşım yolları sağlanmadan açılmış. Geliştirmeye dayalı düşüncenin de yeterli olmadığı gözleniyor. 

Düşünen vatandaş olarak üzülmemek elde değil…

Ne için çalışıyoruz? Ne için çabalıyoruz? Güzel ve refah içerisinde yaşamak için. Yaşamımız güven altında mı?

Geribildirimlerin değerlendirilmesi temennisiyle,

İyi bir hafta diliyorum.  

Sevgi ve Saygıyla kalın.  

YORUM YAZ
BU YAZI HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
Okur yorumları, kişilerin kendi görüşleridir. Bu yorumlardan sorumlu değildir.
YORUM YAZ
Diler Aslan - Diğer Yazıları
Bütün Diler Aslan Yazıları