Bir adam yeni tanıştığı kız arkadaşıyla buluşmuş. İyi bir başlangıç için harika vakit geçirmenin gerekli olduğunu düşünen adam; “Bowling oynamaya gidelim mi?” demiş. Kız; “Bowling mi? Ben onu sevmem,” demiş. “O zaman sinemaya gidelim,” demiş adam. “Canım istemiyor,” demiş kız. Adam biraz düşündükten sonra, “En iyisi bir diskoya gidelim. Hem bir şeyler içeriz hem de dans ederiz,” demiş. Kız, “Diskodan hoşlanmıyorum,” demiş.

            Adam işlerin yolunda gitmediğini düşünüp, umutsuzca; “Evine gidip deliler gibi sevişelim öyleyse,” demiş. Bunu duyan kızın gözleri ışıldamış, sevinçle adamı öptükten sonra, “Evet işte bu! Harika vakit geçirmek için öncesinde teklif ettiğin küçük şeylerin hiç birine ihtiyacımız yok,” demiş.

            İnsanlar heyecan veren eylemlerden çok zevk alırlar. Zevk yaşamak isteyenler, ince hesaplar yaparlar, kurnazca planlar yaparlar, hikayedeki gibi ne yapar eder istediklerine ulaşırlar.

            Zevk yaşamak pek keyiflidir heyecan vericidir ama keyfi ve heyecanı çabucak bitiverir. Zevk için yola çıkanların heyecandan kalbi pır pır eder, karnında kelebekler uçuşur, içi içine sığmaz. Ancak bu müthiş coşku zevke ulaşır ulaşmaz söner, o cazibe bir anda yavanlaşıverir.

            Neden dersiniz?

            Önce insanlara en zevkli gelen şeylere bakalım. En büyük zevk vericiler; yiyecek, seks ve güçlü olmaktır. Görüldüğü gibi zevk bedenseldir, duyuların tatminidir ve anlıktır. Acıkan insana doymak çok zevkli gelecek, doyunca bu arzusu kaybolacaktır. Acıkmak insanı gerginleştirir, doymak gevşetir. Sonuçta zevk dediğin; önce arzu ile uyarılmak, sonra uyarının oluşturduğu gerginlik dönemi,  nihayetinde arzuya ulaşmak ve gerginliği sona erdirmektir. Ne zamana kadar? Tekrar uyarılıp gerginleşene kadar.

Zevkin ikinci zorluğu başkalarına bağlı olmasıdır. Örneğin; Seks eşe, yiyecek malzemeciye ve hazırlayıcıya, güç rekabet gerektiğinden tüm rakiplere bağlıdır. Bu yüzden zevk arayanlar mecburen başkalarından bir şey bekler dururlar. Bekledikleri olmazsa zevke ulaşamayacakları için gerginleşirler. Üstelik arzular değişken ve sürelidir. Dün arzulanan bugün doyuma ulaşır, başka şey arzularsın, bu sefer onun peşinde koşarsın. Yiyeceğin zevki dilde alınır, boğazdan geçince biter, seks ona keza. Zevk her daim mücadele ister, buda gerginliğe ve yorgunluğa yol açar.      

            Oysa mutluluk gerginlikten kurtulmak değildir, olduğun halinden memnun olmaktır. Zevkten daha derin ve yüksek bir memnuniyet halidir. Gerim gerim gerilip, gerginlikten sonra, küçük heyecanlarla gevşemeye çalışmaktansa, mutlu olmanın yolu aransa nasıl olur?  

Hüseyin Güdücü 08.01.2020