Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından geliştirilen “Program Sihirbazı” ve “Çağrı Sihirbazı” sitesine eriştiniz mi?
“http://sihirbaz.tubitak.gov.tr/index.php?index|run” adresinden erişilebiliyor.
TÜBİTAK destek programları oldukça çeşitli ve çok sayıda. Hangi destek programının kendimize veya kurum/kuruluşa uygun olduğuna karar vermek zorlayıcı olabiliyor. TÜBİTAK bu zorluğu giderecek uygulama sunmakta. Bu uygulama iki başlıkta: 1) Program Sihirbazı ve 2) Çağrı Sihirbazı. Kendi durumunuzu bildiren seçenekleri işaretliyorsunuz. Birey olarak veya kurum/kuruluş olarak hangi programa başvurabileceğiniz listeleniyor. Aralarından karar veriyorsunuz.
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’ı yakından tanıma olanağım oldu. Kendisinin çok yararlı uygulamalara liderlik edeceğine inanıyorum. Kendisi, Türkiye Bologna Uzmanı ve Türkiye Yükseköğretim Kalite Kurulu üyesi. Sunumlarında, Mandal’ın bütünsel bakışla ayrıntılara kadar indiği gözlemlenmekteydi. Ancak tabii ki kendisine TÜBİTAK’ta bilgi temelli elemanlarla çalışma olanağı sağlanmalı.
Ülkemiz bilgi temelli toplum olamıyor bir türlü. Derin bilgi kazanmak konusunda sorunumuz var. Bu da her alan için kanayan yaramız.
TÜBİTAK’ta çalışanlar bilgi temelli toplum açısından değerlendirilmeli.
TÜBİTAK’a destek başvurusunda bulunan herkesin olumsuzluk yaşadığı durumlar olmuştur. Benim de oldu. Hatta kabul edilemeyecek olaylar da yaşanmakta. Arada basında izleniyor. Yine de başvuru konusundaki iyileştirmeler umut verici.
TÜBİTAK programlarına sunulan proje önerilerine hakemlik yapmaktayım. Avrupa Komisyonu FP7 ve Horizon2020 programlarında da hakemlik yapıyorum. TÜBİTAK destek programlarına başvurdum ve başvurmaktayım. Masanın her iki tarafında da oturanlardanım.
Bilgi temelli elemanların önemini her deneyimde ağırlıklı fark etmekteyim. Örneğin, TÜBİTAK 1003 programına başvurmuştum. Proje önerimiz şu başlıkları içeriyordu: 1) Evde kullanılan glukoz metrelerin (şeker ölçüm cihazlarının) kalitelerinin değerlendirilmesi, 2) Maliyet etkililiklerinin değerlendirilmesi, 3) Evdeki glukoz ölçüm sonuçlarının kablosuz olarak elektronik ortamda toplanması ve klinisyenlerin hastalarının şeker ölçüm sonuçlarına uzaktan erişebilmesi.
İlk aşamasında ret edildi. Ret nedeni “Bu proje için Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan (TİTCK) izin almalısınız” idi. Okuduğum zaman inanamadım. Bu kişi veya kişiler TÜBİTAK’ta çalışıyordu. Karar alınmış ve yetkililer de imzalamıştı. TİTCK’dan izin alınmamış bir cihaz nasıl vatandaş kullanımına sokulur ve satışa çıkarılabilirdi?
Şu temel bilgiyi bilmiyorlardı: Her tıbbi cihazın satışı için üretici veya satış temsilcisi TİTCK’ya başvurur. Olağanüstü masraflı ve zaman isteyen bir süreçtir. Dokümanlar hazırlanır. Onay alınmadan satışa sunulamaz (üretici için yasal mevzuat). Satın alan kullanıcı kendi şartlarında geçerlilik doğrulaması yapmalıdır (yasal mevzuat). Kullanırken de sürekli kalitesini kontrol etmelidir (yasal mevzuat). Tüm bunlar insan sağlığı ve hasta güvenliği için şarttır (sağlık hizmetlerinde temel amaç).
TÜBİTAK’ta çalışanların bu kararları almaları bilgi temelli toplum olamadığımızın net göstergeleridir. Ayrıca geçerlilik doğrulanması ve kalite kontrolüne engel olunmaktadır. Bu nednele insan sağlığı ve hasta güvenliğini tehdit eden kararlardır (Bu karar proje yürütücüsüne seni engelliyorum demektir).
Kurumun başına derin bilgili kişiyi geçirirsiniz. Elemanları bilgi konusunda yeterli değil ise nasıl iyileşme sağlanır?
Daha sonra öğrendim ki satış için TİTCK’dan izin alınmasına karşın, hastane laboratuvarlarında kullanım öncesi geçerliliğini doğrulamak için deney yapmak isteyen uzmanlara da etik kurullar TİTCK’dan izin almalısınız kararını iletiyorlarmış. Bu konuda çok önemli bilgi eksikliği olduğu gözlenmekte. İnsan sağlığı ve hasta güvenliği için oluşturulan etik kurulların bunu engelleyici karar almaları da kabul edilebilir gibi değil…
Bilgi temelli toplum konusunun öneminin farkına varılmasını diliyorum. Çok zor olsa da mutlaka hedeflenmeli. Karar vericiler yanında yararlanıcılar yani vatandaşın da bilgi temelli olması önem arz ediyor. Bu bağlamda, problem çözücü platformlar oluşturabilir.
TÜBİTAK’ın Program Sihirbazı’ndan yararlanabilirsiniz. Yararlananların ihtiyacının farkına varılarak yararlı bir iyileştirme yapılmış. Bu uygulamayı düşünen ve planlayanlara teşekkürler. Yine de sürekli iyileştirme yaklaşımı taşıyanlar var.
Ancak şu gerçek de var. Bir grup ileri götürmek için çabalarken diğer grup engel olmak için elinden geleni yapıyor. Neden 60 yıldır gelişmekte olan ülkeler arasında olduğumuzu kanıtlayan gerçekler bunlar değil mi? Bilgi temelli toplum yaklaşımı iyice anlaşılmalı
İyi bir hafta dileklerimle,
Sevgi ve Saygıyla kalın.