Aile Hekimi, hastayı muayene etmiş, gerekli tetkikleri yapmış, sonuçlara baktıktan sonra, hastalığın psikolojik olduğunu düşünmüş. Hastaya; “Sizin psikiyatriye gitmenizi tavsiye ediyorum” demiş.
Hasta bunun üzerine psikiyatriye gitmiş. Psikiyatrist, “Ne şikayetiniz var?” diye sormuş. Hasta; “Doktorum, bir de size görünmemi tavsiye ettiği için geldim. Bana sorarsanız benim bir şeyim yok. Mutlu bir evliliğim, garantili bir işim, iyi dostlarım var. Hiçbir derdim tasam yok,” demiş.
Psikiyatrist eline kalemi alıp, not almak için hazırlanırken; “Ne kadar zamandır böylesiniz?” diye sormuş.
Birçok insan hikayedeki hasta gibi fikir yürütüyor. Şöyle ki: ‘Büyüklerim benden ne istedilerse yaptım. Uslu ol dediler oldum, ellerin beğeneceği gibi biri ol dediler oldum, şu okula git dediler gittim, diploma al dediler aldım, evlen dediler evlendim, iki çocuğun olsun dediler oldu, vb. İşte tüm bunlar olduğunda bana mutlu olacaksın dediler, bu yüzden mutluyum.’
Bu varsayılan mutluluk!
Varsayılan mutluluğun gerçek mutluluk olmadığını, herkes görüyor ve mutluyum diyene kimse inanmıyor.
Toplum ve aile çocuğa paranın, gücün ve saygınlığın çok önemli şeyler olduğunu öğretiyor. Bu öğretiyle yetişen çocuklar bu değerlere çok tamah ediyorlar. Bu yüzden sevdiği mesleği seçmek yerine, çok kazandıran mesleğe yöneliyorlar. Daha işin başında kendi potansiyelini, kendi özünü, içinden geleni, başka bir değere değişiyor.
Para, güç elbette önemli ama bunları, içsel coşkuya değişenler acaba ne bedel ödediklerinin farkında mı? Bu değerler için kendini unutanların kazancı olsa olsa varsayılan mutluluk olur!
Gözler dışarıdaki değerlere odaklandığında, kişi kendi içini, hislerini göremiyor. Dışa bakanlar; ‘Önce kazanalım, kazandıklarımızı istediğimiz şeye değiştiririz,’ diye düşünüyorlar. Kazanmak için yıllarını veriyorlar daha sonra da, başka türlü bir yaşam olamayacağına kanaat ediyorlar.
İnsan en nihayetinde iyi yaşamak ve mutlu olmak ister. Bunun tek formülü; içsel güdülerinin farkına varmak, potansiyelini açığa çıkarmak ve sonuçta içsel coşkuyu yakalamaktır. Bundan vazgeçmenin açtığı yarayı, tedavi edecek bir merhemi, dünyaları kazansanız bulamazsınız.