Şirket olsun, kamu kurumu olsun organizasyonların hepsi insan vücuduna benzer. İnsan vücudundaki her organ ve sistemin yaşam için ayrı önemi vardır. Hepsi bir birimin sorumlusudur. Birisinde bir sorun olduğu zaman kompensasyon mekanizmalarıyla birbirlerine destek olurlar. Ancak yönetici olarak düşünüldüğünde birincil yönetici beyindir. 

İnsan beyni ilkellikten erişkinliğe göre evrilir. Beslenme, duygusal etkilerle biyolojik ve fizyolojik gelişme ile birlikte kültür ve çevresi beyni şekillendirir.

TEDxÜsküdar Üniversitesindeki “Bağımlı Beyin” başlıklı konuşmayı dinledim. Psikiyatrist Nesrin Dilbaz konuşmacıydı. Beyin ile ilgili önemli konuları açıkladı. Dinlemenizi öneririm.

İnsanın ve toplumun yaşam kalitesi o toplumu oluşturan insanların beyinlerinin gelişme durumlarına bağlı. Kişisel, sosyal ve emosyonel gelişmeler, tutum ve davranışlarımızı onlar da ilişkilerimizi şekillendirir. Genç erişkinlik bitinceye kadar küçüklükteki ilkel hazların baskılanma derecesi sosyal insan davranışını belirler. 

Bu ilkel hazların kontrol edilememesi durumunda ergenlikte de insan davranışı ilkellik içerisinde devam eder. 

İlkellik düşünce kapasitesiyle orantılıdır. Düşünceler; sözleri, hareketleri ve davranışları belirler. En önemli gösterge insanların birbirlerine gösterdikleri saygıdır. Birbirlerine saygılı davranmayan bireylerden oluşan topluluklarda huzur olamıyor. Orman kanunun gibi güçlü zayıfı yener yaklaşımıyla sosyal yaşam sağlanamaz.

Saygı ve empati yoksa toplum gelişemiyor. Saygının ne olduğunu bilmeyen kişiler toplumla ilgili yerlere getirilebiliyor. Bu hafta Denizli’nin yerli marketlerinden birisinden alışveriş yaptım. Sepetimde 4 parça vardı. Kasada sıradaydım. Bir bey hışımla geldi. Kasiyere kent sigarası var mı? Diye sordu. Kasiyer benim işimi bıraktı Ona kent sigarası verdi. Parasını da aldı. Kişi gitti. Ben sordum. Bu doğru mu? Diye. Yüzüme baktı. Saygılı bir davranış mı? Diye sordum. “Saygıyla ilgisi yok, o tek bir şey alacaktı” dedi. 

Bu kişiye söylenecek ne olabilir? Onu müşterisiyle karşı karşıya getiren market sahibi dikkat etmeli. Saygı kavramının çalışanları tarafından öğrenilmesini sağlamalı. 

Yıllardır, İnsan Biyokimyasıyla uğraşırım. Bir ara Biyokimya ve insan davranışları konusuna ilgi duymuştum. Ancak ilk yıllarımızda beyinle ilgili araştırmalar çok azdı. Denizli’de zorlayıcı olacağını düşünerek, araştırma olarak yoğunlaşmadım.

“Bağımlı beyin” konuşmasını dinlerken, üniversite öğreticiliği yanında, uzun yıllardır kalite ile uğraşlarım sırasında fark ettiklerimi paylaşmak istedim. Genç erişkinlik dönemine kadar öğrenilmesi gereken temel bilgilerin, tutum ve davranışların kazanılmasının farkına varılması çok önemli. Bunlar eğitim, öğretim, araştırma ve kaliteli yönetimi etkileyen önemli faktörlerden. 

Beslenme, biyolojik, fiziksel, doğal sosyal ve ekonomik ortam çok önemli. 

Eğitim sistemimiz bu bilgilere göre yapılandırılmakta mıdır? 

Anne ve babalara çok iş düşüyor.

Beyin ve kalite bu bağlamda çok etkileşimli…  

İyi bir hafta dileklerimle,  

Sevgi ve Saygıyla kalın.