Nehre düşen adamı kurtaran polisler, bu olayın bir intihar girişimi olduğundan şüphelenmişler. Adamı karakola götürüp sorguladıklarında, adam kendini öldürmeye çalıştığını itiraf etmiş ve şöyle devam etmiş:

            “Evet, tüm dünya bana karşı olduğu için kendimi öldürmek istedim. Hem de asla kurtulmak istemediğim için yanıma biraz urgan, benzin, çakmak ve tabanca alıp nehir kenarına gittim. Urganı bir ağaca bağladım ve diğer ucunu boğazıma geçirdim, üzerime bezini döktüm, çakmağı çaktım, tabancayı başıma doğrultup tetiği çektim. Ancak ne yazık ki ıskaladım. Mermi gitti urganı kopardı. Urgan kopunca nehre düştüm ve düşünce üzerimdeki yangını su söndürdü. Eğer iyi bir yüzücü olmasaydım şimdi ölmüş olacaktım,” demiş.

            İntihar etmek ister gibi görünen adamın söylediklerine bakılırsa, gerçek niyetinin bu olmadığı apaçık görülüyor. İçinden geçenleri gizlemek için yalana başvuruyor ama inandırıcı olamıyor.

            Ağızdan çıkan söz, çoğu zaman inandırıcı olmaz. Çünkü insan diline istediğini söyletebilir. Dil aklın kurnazlığına hizmet eder ama gözler kurnazlığa hizmet eder mi?

Hepimiz biliriz ki gözler kalbin aynasıdır, onlar; kişinin korktuğunu, sevdiğini, şaştığını, merhamet ettiğini, affettiğini, öfkelendiğini, nefret ettiğini, dost olduğunu, düşman olduğunu apaçık ortaya koyarlar. İnsanlar bunun farkında olduğu için, kalbinden geçenleri gizlemek istediklerinde, gözlerini, karşısındakinin gözünden itina ile kaçırırlar. Kişinin kurnazca hamlelerine gözleri gibi vücudu da hizmet etmez. Vücut dürüsttür rol yapmayı bilmez. Bu yüzden tecrübeli insanlar, başkasını tartarken ne söylediğine bakmaz, gözlerine ve vücut diline bakarlar.

İnsanlar kalbinden geçenleri neden gizlemek zorunda kalıyor? İçinden geldiği gibi davransa, doğal olsa olmuyor mu?

Asıl olması gereken doğal olmak ama gel gelelim günümüzde doğal davrananlar arızalı gibi muamele görüyorlar. Herkesin yaptığı gibi, içi başka dışı başka olsan, için yanıyor, katiyen huzur bulamıyorsun. Hayır, ben içimden geldiği gibi olacağım desen kabul görmüyorsun. Gel de çık işin içinden.

Doğal davranışa kimsenin tepki göstereceğini sanmıyorum. Galiba bazı insanlar doğal davranmak adına, sahte davrananlara inat, onların gözüne sokarcasına, onlarla mücadele etmek niyetiyle, onları hizaya getirmek amacıyla doğallığı zehirliyorlar. Başkalarını hizaya getirmek niyeti doğal değildir. Zaten bu niyette olanların gözlerinde kızgınlık, öfke, mücadele hırsı görülecektir. Oysa doğal olanların gözlerinde, ‘Seni olduğun gibi kabul ediyorum,’ bakışı olacaktır.