Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) 38. Girişim ve İş Dünyası Konseyi, 27-28 Mayıs 2016’da Pamukkale/Denizli’de gerçekleştirildi. İlk gün geniş katılımlı yönetim kurulu yapıldı. İkinci gün “Orta Demokrasi Tuzağından Çıkışta Özel Sektörün Rolü” başlıklı panel vardı. Ancak panelin başlangıç saati Denizli’li siyasilerin alışkanlıkları nedeniyle bir saat gecikmeli başladı. Açılış konuşmaları yine Denizli’li siyasiler nedeniyle bir saat uzadı. Panelin başlama saati bu şekilde iki saat gecikti. Daha sonra yine Denizli’li siyasilerin televizyon kanallarına canlı yayında bilgi vermeleri nedeniyle yarım saat-45 dakika daha gecikti. Dolayısıyla yaklaşık 3 saat gecikmeyle panel başlamış oldu. Türkiye’nin her yerinden gelen kişiler Denizli’den ayrılmak zorundaydılar. Uçak sayısı az olduğu için ve çoğu gidecekleri yerlere İstanbul’dan aktarmalı gidecekleri için Denizli’nin tarihi yerleriyle ilgili gezi programı iptal edildi. Büyük zahmetlerle hazırlanmış ve Denizli’nin yerel ürünlerinin tanıtımı ve satışı için hazırlanmış sergi yerleri beklenen ilgiyi göremediler. Panel hızlı yapılmak zorunda kalındı. Bu kadar gecikmeye neden olmuş olan siyasiler paneli dinlemediler. Düşünen, algılayan, analiz eden ve görüşlerini kanıta dayalı olarak aktaran kişilerin çok fazla dikkate alınmadığı bir ülkede yaşıyoruz. Yukarıda yaşananlar bunun kanıtı gibi duruyor. (Yorum katmadan yaşananları size aktardım.) Yapılan konuşmada vurgulanan “hizmet eden liderlik kavramının” da çok yanlış anlaşıldığı gözlenmiş oldu. Kaliteli uygulama diyebilmek için söz ve icraatın uyumluluğu çok önemlidir. TÜRKONFED çok anlamlı çalışmalar yapmakta. Bunlardan birisi “İl bazında yapılan rekabet endeksi” çalışması. Sonuçları toplantıda sunuldu. Daha sonra başkan açılış konuşmasında vurguladı. Rekabet endeksleriyle ilgili bilgilere İnternet’ten erişilebiliyor (Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi-EDAM;  'http://www.edam.org.tr/' Denizli ekonomik indeks açısından 2008’e göre daha üst sıraya yükselmiş. Eğitim sermayesi endeksi açısından da iyi durumda görünüyor. Ancak sosyal sermaye ve yaratıcı sermaye endeksi açısından beklenen düzeyde değil ve iyi değil. Okullaşma göstergesiyle değerlendirilen eğitim sermayesinin kalitesi iyi olsaydı sosyal sermaye ve yaratıcılık endeksi iyi olurdu. İllere göre rekabetçilik endeksi hesaplamalarına bakıldığında İnternet’teki taramalarda gözlenen ve Kayseri Ticaret Odasının yayımladığı “Rekabet Endeksi” Raporunda farklı yaklaşımlar ele alınabiliyor. Türkiye’nin Küresel Rekabet Düzeyi (2013-2014)’de Sabancı Üniversitesi çalışmalarıyla yayımlanmış bulunmakta. Biliyoruz ki bu endeksler belirli alanlarda gruplandırılıyor. Her alanın göstergeleri de belirleniyor. Değerlendirmeler bu göstergelere göre toplanıyor. Veri toplama sırasında sorulan sorular, soru sorulan kişilerin özellikleri anket sonuçlarının güvenilirliğini etkiliyor. Dolayısıyla anlamlı bilgi elde edilemeyebiliyor. Bilgiye dayalı ekonomi ya da uygulamaların temelinde kanıta dayalılık var. Her bilginin kanıtının iyi olduğu gösterilmelidir. Bu bağlamda rekabetçilik endeksleri değerlendirilirken hazırlayan kuruluşlar veri toplama yöntemlerini ve güvenilirliklerini açık ve şeffaf bir şekilde bilimsel olarak açıklamalıdırlar. Denizli’deki sivil toplum kuruluşları da ilin rekabetçilik endekslerini çok iyi değerlendirmelidir. Öncelikli alanları belirlemeli ve bilimsel yollarla bu endekslerin göstergelerine odaklanarak etkileyen parametreleri iyileştirmeye çalışmalıdırlar. Bilgiye- dayalı ya da bilgi toplumu olmak yolunda net adımlar atılmalıdır. TÜRKONFED 38. Girişim ve İş Dünyası Konseyi ile Güney Ege Sanayiciler ve İş Adamları Federasyonu (GESİFED) bu yolu açtı. Umarım ilgili tüm kurum ve kuruluşlarca bilimsel ve kalite yaklaşımıyla ele alınır ve 2017-2018 rekabetçilik endeksleri için ilerleme hedefli çalışmalar yapılır. İyi bir hafta dileklerimle, Sevgi ve Saygıyla kalın.