Ahmet Bey, arkadaşına ne kadar harika bir evliliği olduğunu anlatıyormuş. “Valla arkadaş bizim evde hiç ama hiç tartışma olmaz,” demiş. Hiç tartışma olmayan bir evliliği hayal dahi edemeyen arkadaşı, “Bunu nasıl başarıyorsunuz?” diye sormuş.
Ahmet Bey, “Biz, ilk gece birbirimize bir söz verdik. O sözü aynen uyguluyoruz. Buna göre; hanım küçük şeylere, ben de büyük şeylere karar vereceğim. Birbirimize asla karışmayacağız ve verilen kararlara saygılı olacağız. ” demiş. Arkadaşı, merakla, “Küçük şeyler nedir, büyük şeyler nedir?” diye sormuş. “Bak anlatayım,” demiş, Ahmet bey. “Hangi evde oturacağımız, hangi arabayı alacağımız, çocukların hangi okullara gideceği, ne yiyip ne içeceğimiz ve ne giyeceğimiz, ev bütçesinin yönetilmesi, gibi küçük şeylere hanım bakıyor.” Zaten geriye ne kalıyor ki diye düşünen arkadaşı, “E sen hangi konulara bakıyorsun?”demiş. Ahmet Bey, “Tanrı var mıdır, yok mudur? Öte alem var mıdır, yok mudur?” gibi büyük konulara da ben karar veririm. Bu konularda hanım bana asla karışmaz. Herkes kendi konularına baktığından, aramızda hiçbir tartışma olmaz,” demiş.
Bu hikâyede, kadın iktidarı ele almış, adam da buna razı olmuş. İşte kavgasız evliliğin sırrı bu.
Eşine yeterince güvenmeyenler iktidarı eşine bırakmazlar. Hal böyle olunca, iktidar kavgası kaçınılmazdır. Bir birine tam güvenen karı kocaya, artık sadece hikayelerde rastlanıyor. Günümüzde eşine tam güvenen neredeyse olmadığından evlilikler, evlilikten çıkmış iktidar mücadelesine dönüşmüştür.
Peki ne oldu da artık karı kocalar birbirine güvenmez oldu?
Bu neslin kızlarına, erkeklere güvenilmez, erkeklerine de kadınlara güvenilmez dediler. Birbirine güvenmeyen kadın ve erkeğe, artık evlendiniz, daha önce duyduklarınızı unutun dediler. Elbette gençler daha önce öğrendiklerini bir günde unutamadıkları için, evliler kavga etmeye devam ediyor.
Bize göre, hikâyedeki adam, ‘yularını karısına teslim etmiş.’ Böyle düşündüğümüz için, bize komik geliyor. Acaba adam karısına tam güveniyor desek nasıl olurdu? Böyle bir yorum aklımızdan dahi geçmiyor, bunun olabileceğini hayal bile edemiyoruz.
Birbirine güvenmeyen eşlerin evliliklerini sürmesi bence bu hikayeden daha komik. Kendine ve eşine güvenmeyi öğrenmek yerine, ‘Günümüzde işler böyle yürüyor, herkesin geçtiği köprüden bizde geçeriz,’ deyip idare etmeye çalışanlar kavgaya devam edecektir.