Japon Zen Ustası Hakuin’in başından şöyle bir olay geçmiş:

            Köyün en güzel kızlarından biri hamile kalmış. Kızın ilesi bu durumu öğrenince, çok öfkelenmiş. Konu komşudan gelebilecek tepkileri düşünüce iyice çileden çıkmışlar.  Kızın babası, kızını karşısına alıp, hiddetle, “Kimden hamile kaldın?” diye sormuş. Kız, tereddüt etmeden, “Zen ustası Hakuin’den” demiş.  Öfkeli baba doğru Usta’ya gitmiş ve bildiği en ağır ifadelerle hakaret edip onu suçlamış. Usta, sakince, “Ha, öyle mi?” demiş.

            Aile kızlarının doğumunu beklemiş. Doğum olur olmaz, çocuğu kundakladıkları gibi ustanın yanına götürmüşler. Bebeği ustanın önüne koyup, “Madem bu bebeğin babası sensin, madem bu rezilliğe sebep oldun, bu bebeğe sen bakacaksın!” deyip bebeği bırakmışlar. Usta yine aynı sadelikle ve sakinlikle, “Ha, öyle mi?” demiş.

            Ustanın göründüğü gibi olmadığını düşünen pek çok öğrencisi ondan ayrılmış. Halkın nazarında itibarı kaybolmuş. Usta olan bitenler için tek kelime etmeden çocuğa bakmayı sürdürmüş.

            Bir süre sonra, çocuğunu çok özleyen anne,  ailesine; “Çocuğun gerçek babası Usta değil, köyden bir genç. Siz öfkeden deliye dönmüş haldeydiniz ona bir şey yaparsınız diye korktum. Onu korumak için yalan söyledim,” demiş. Bunları duyan kızın babası doğruca Usta’ya koşmuş, ayaklarına kapanmış, af dilemiş. “Lütfen bizi affet, biz bebeği alalım,”demiş. Usta, “Ha öyle mi?” demiş ve bebeği kızın babasına uzatmış.

            Hayat hiç durmadan akıyor. Anda olanları hikayedeki Usta gibi sükunetle kabul edebilenler bahtiyar olurlar.

            Elbette herkes Usta gibi olamıyor. Hatta ustanın yaptığını, pasiflik, korkaklık, zayıflık, basiretsizlik, haksızlığa boyun eğmek gibi gören, ben cevvalim bunlara asla müsaade etmem diyen pek çok insan var. Bu cevval insanlar, olacak olanlara müdahale ederek olayların akışını değiştirebileceğini sanırlar.

            Elbette tedbirli dikkatli davranarak pek çok kazadan ve beladan korunmak mümkündür. Ancak buradan yola çıkarak, ben hayatın akışını kontrol edebilirim, noktasına ulaşanlar büyük bir musibete saplanmış olurlar.

Hayat kendi yasalarına göre akmaktadır, onu kontrol etmek bir faninin başaracağı bir şey değildir. Ben hayatın akışını değiştiririm diyenler, neleri değiştirip neleri değiştiremeyeceğini çok iyi ayıt etmelidir. Boyundan büyük işlere kalkışmak, ‘hayatın akışına direnmek,’ demektir. Bu akışa direnenleri, hayat; acı vererek, hüsrana uğratarak, hasta ederek deler geçer. Bunlardan ders alabilenler, hayatın akışına direnmenin anlamsız olduğunu daha çabuk öğrenirler.